Aklımdan bir saniye olsun yengeme Yurtdışı sıcak sohbet hatları
karşı ilgi geçmemiştir. Hatta yaşananlardan dolayı kendimi suçlu hissediyorum. Ama yaşananları da ne yaparsam yapayım değiştiremem. Kudurmuş yengemin yaban ellere gideceğine benimle Yurtdışı sıcak sohbet hatları
olmasını sağladım diyelim. Nereden bakarsan bak kendimi rahatlatamıyorum. Haklı çıkabileceğim tek bir neden istiyorum ama yok 🙂 Güldüğüme bakmayın, içim hiç rahat değil, bir burukluk var… Neyse, bu doğrultudaki hislerimi sizlerle paylaşmakla zaman yitirmek istemiyorum. Onun yerine yengemle nasıl oldu da aynı yatağa girdik onu anlatmak isterim. Şimdiden uyarayım, epeyce uzun olacak. Her yanıyla ele almak isterim!
Lise bittikten sonrasında birçok farklı işe girip çıktım. Ailem üniversiteye gitmem için baskı yapıyor olsa da onlara 21 Yurtdışı sıcak söyleşi hatları
yaşıma kadar asla kulak asmadım. Askerden döndükten sonra kendimi büyük bir boşlukta hissettim. Bulabildiğim en iyi işin fabrikalarda amelelik yapmak olduğunu da dışarıdan bir gözle düşününce aptallık ettiğimi düşündüm. Ailemle konuşup üniversiteye gitmek istediğimi, sınava kadar da ders çalışacağımı söyledim. Pek inanmamışlardı fakat o fırsatı bana tanıdılar. Çabalarım boşa gitmedi Yurtdışı sıcak sohbet hatları
ve altı ay sonraki sınavdan güzel bir puan alarak İTÜ’de elektrik mühendisliğini kazandım. Tek sıkıntı ailemin Balıkesir’de yaşıyor olmasıydı. Zaten ay sonunu zor şer getiren, hala ev araba kredisi ödeyen bir aileydik. Bu aşamada devreye amcam Hikmet girdi. Onların durumları iyiydi ama babamla arası pek iyi değildi. Zamanında kavga edip iyice birbirlerinden kopmuşlardı. Haliyle bende pek tanıyor sayılmazdım. Babam büyük olmasına karşın sırf benim için sanırım arayıp aralarındaki soğukluğu giderdi. İstediği tek şey evlerinde kalmam, elinden geldiğince yardımcı çıkmasıydı. Yine eline geçtikçe amcama aslına bakarsan para gönderecekti. Uzatmayayım, amcam da bunu kabul etmişti.
Yurtdışı sıcak sohbet hatları
Ara
İstanbul’a amcamın yanına tek başıma gitmiştim. Otogarda tanımakta Yurtdışı sıcak söyleşi hatları
bile zorlandım. Köydeyken görüp elini öpmüştüm zamanında fakat üzerinden yıllar geçmişti. Yine de o soğukluğu zerre hissettirmeden, evladıymışımcasına beni kucaklayıp ‘hoş geldin yeğenim’ diyebildi. Yavaş yavaş bende alıştım, kanım kaynadı zaten. Arabasına atlayıp evlerine doğru yola koyulduk. Sohbet muhabbet derken birbirimizi tanımaya başladık. Babamla arasındaki mevzuya hiç girmedi. Elinden geleni yapacağını ama kendi durumunun da öyleki şahane olmadığını söylemiş oldu. Okuldan sonra çalışmam gerekecekti ki bunu da sıkıntı edecek değildim. Hatta aleni sözlü olması hoşuma da gitmişti. Sohbetimiz akıp giderken eve gelmiştik. İlk o vakit gördüm amcamın karısı benim yengem olan Esra’yı. 35 yaşında alımlı güzel fettan bir hanımdı.
Amcama gore Yurtdışı sıcak söyleşi hatları
yengem Esra bir tık daha mesafeliydi. İçeriye girdiğimizde ‘hoş geldin’ diyerek elini uzatmıştı akraba değilmişiz şeklinde. Bende elini kavrayıp sallamıştım. Beyaz tenliydi. Saçlarını kızıla boyatmış, güzel görünmeyi önemseyen bir tanesiydi. Dalgalı saçları omuz başlarına kadar geliyordu. Üzerinde askılı siyah bir bluz vardı. Altındaysa bolca bir gri eşofman vardı. En rahat ev hali bile aslına bakarsak güzel görünmesine yetiyordu. Fakat yine söylüyorum aklımdan zerre olsun ona karşı art niyet geçmemişti. Amcamın ikinci, yengemin ise ilk evliliğiydi. Yaklaşık beş senedir da beraberdiler. Evlilik haberlerini almıştım fakat düğüne filan elbet gitmemiştik. O sırada üniversite kazanmış olmanın, İstanbul’a gelmiş olmanın sevincini yaşadığımdan ne yengemi ne de amcamı açıkçası çok umursamıyor veya çözümleme etmeye çalışmıyordum.
Yurtdışı sıcak sohbet hatları
Ucuz
Çok büyük bir ev değildi. Muhtemelen benden önce “kiler” niyetine kullandıkları küçük bir odaya; dolap, tek kişilik yatak, ufak çalışma masası ayarlamışlardı. Zaten evimdeki rahatlığı, konforu hayal ederek gelmediğimden girdiğim o oda benim için fazlasıyla yeterliydi. Bavulumu odama koyan amcam:
Yurtdışı sıcak söyleşi hatları
Hemen Ara
Elini öptürmeyip direk sarıldı.
Yemek sırasında yengem mesafesini korumaya devam ediyordu. Fakat ne bakışları ne de tavırları orada olmamdan mutsuzmuş benzer biçimde hissettirmiyordu. Sohbet muhabbet eşliğinde yavaş yavaş birbirimizi tanıyorduk. Sadece Esra’yla değil, amcamla da tanışmaya devam ediyordum. Çünkü onun hakkındaki da bilmediğim çok şey vardı. İşini filan bile otomobilde öğrenmiştim. Bir şirkette satış sorumlusuydu. Araç da şirket otomobiliydi aslına bakarsanız. Fabrika fabrika dolaşıp şirketin ürünlerini pazarlıyordu. Sattıklarıyla da yine kendi ilgileniyordu. Yengem ise üniversite mezunu muhasebeciydi. Fakat amcamla evlendikten sonra emek harcamayı bırakmış, evinin kadını olmuştu. Yemek sırasındaki durgunluğunu, mutsuzluğunu yalan yok hissetmiştim ama üstünde de durmamıştım. Tabi bu mutsuzluk zaman içinde yerini tutku ile yaşanacak zevke bırakacaktı.
Dersler Başlamadan Çalışmaya Başladım
Okula kaydımızı filan geldiğim günün ertesinde yapmıştık. Fakat derslerin başlamasına daha 1 ay kadar vardı. Erken gelmeyi istememin sebeplerinden biri de iş bulup çalışmaktı. Amcamın da bağlantılarıyla okuldan sonrasında gidip çalışabileceğim bir iş ayarlamıştık. Her ne kadar emek harcama şartları ağır olsa da parası iyiydi. Okul başlayana kadar tam zamanlı, başladıktan sonra da derslerden sonra gidecektim. Zaten üç vardiya vardı. Hiç es vermeden fabrika sürekli işliyordu. Bölümümle alakalı da bir iş olması elbette işime gelmişti. Zaten hayatın zorluklarını gördükten sonrasında üniversite ortamında keyfimi süreyim, eğleneyim kafasında değildim. Tek derdim kendimi geliştirmek iyi fena bir düzen kurmaktı. Amcama da babama da olabildiğince oldukca yük olmadan üniversite eğitimimi tamamlamak istiyordum.
Sabahtan gidip akşam yedi sekiz şeklinde işten çıkıyordum. Her gün mesaiye kalıyordum şundan dolayı işi öğrenmeye hevesliydim. Hatta ilk haftadan amcamı patron arayıp beni övmüştü. Benden bu kadar memnun olmaları hoşuma gitmişti. Bir aylık çalışmanın cevabında aldığım maaşı olduğu benzer biçimde amcama getirdim. Fakat amcam kabul etmeyip, aynen şu kelimeleri sarf etmişti:
Açık sözlü demiştim 🙂 Tek giderim sigaraydı esasen. Okula, işe, eve gitmek için de aylık ortalama 600 700 lira para gidecekti. Geriye kalan para da okuldaki harcamalarıma, giyimime, kuşamıma gidecekti. Her ne kadar yarı zamanlı çalışacak olsam da işi acele kavramamdan dolayı sağlam maaş vereceklerdi. O yüzden maddi anlamda pek sorun yaşamayacaktım. Bu bir aylık süreçte yengemi akşamdan akşama anca görüyordum. Zaten o kadar bitap oluyordum ki geldiğimde yemekten bir iki saat sonrasında bayılıp uyuyordum. Tabi bu süreçte bana karşı olan mesafesi azalmış, daha samimi yaklaşmaya başlamıştı. Beni benimsemiş olması da hoşuma gitmişti haliyle. Üstelik benim sayemde babamla amcamın arası da her geçen gün iyileşiyordu. Her Cuma birbirlerini arayıp hallerini hatırlarını soruyorlardı.
Daha İkinci Aydan Sevgilim Olmuştu
Üniversite ortamım düşündüğümden fazlaca daha güzeldi. Her ne kadar birkaç yaş onlardan büyük olsam da bu sorun olmuyordu. Zaten sosyal biri olduğum için ahenk sağlamakta, arkadaş edinmekte pek zorlanmıyordum. Daha ilk haftadan tanışıp flört etmeye başladığım Gizem, ikinci ayda sevgilim olmuştu. Öyle aşırı güzel bir kız değildi ama müthiş kalbi vardı. Sohbetiyle, tavırlarıyla beni etkilemişti. Açıkçası tek taraflı adımlar değildi, ben bir adım atıyorsam Gizem on adım atıyordu. Her ne kadar ben aceleye getirmesem de bir öğle arası dudak dudağa bulduk kendimizi. Benim kadar azgındı. Yakındaki pansiyona gitmeyi kendi teklif etmişti. Dersin başlamasına daha bir saat kadar vardı.
Odamıza girer girmez öpüşmeye başlamış, birbirimizin üstünü çıkartıyorduk. Gizem esmer güzeliydi, siyah saçları dümdüzdü ve beline kadar uzanıyordu. Göğüsleri çok büyük değildi ama götü harikaydı! O kadar yumuşak ve yuvarlaktı ki ilk seksimiz olmasa kesinlikle anal yapardım. Yatağa gelene kadar biz de çırılçıplak kalmıştık. Öyle şehvetli öpüyordu ki aslına bakarsan ayların azgınlığıyla sikim demir gibi sertleşmişti. Sırtının üzerine uzanan gizemin bacak arasına girdim. Penisimi yavaşça hafiften kıllı olan Gizem’in amına yerleştirdim.
Halbuki totalde 17 santimdi fakat Gizem’in dar amı için harbiden iriceydi. Karşımda düzensizleşen nefeslerini suratıma üflerken söylediği şeklinde yavaşça amında gidip geliyordum. O kadar sıcak ve ıslaktı ki giderek hızlanmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Ufak memelerini öpüp, yalarken boynuna da öpücükler kondurmayı ihmal etmiyordum. Aşırı zevke gelen Gizem’in:
İlk aşkım deyişi beni öylesine kaza getirmişti ki hayatımın en süratli kökleyişlerini yapmış olabilirdim. Orgazma ulaşmasıyla birlikte kendimi tutamayıp içine boşalmam da uzun sürmedi. Öylesine yorulmuştum ki sikimi içinden çıkarmadan üstüne uzanmıştım.
Yavaş yavaş düzelmeye süregelen nefeslerimizi toparlamamızla birlikte üstümüzü giyinip on dakika kadar kalmış dersimize yetişmeye çalıştık. Biraz geç kalmış olsak da sıkıntı değildi elbette. İkimiz de yaşananlardan son aşama mutluyduk. Pamuk şeklinde olmuş, etrafımıza da sevinç saçıyorduk. Zaten derse girdik fakat ne hocanın dediklerini duyabildik ne de anlayabildik. Sadece birbirimize bakmakla, el ele tutuşmakla geçirdik yarım saati…
Olgun Yengemin Yeni Keşfettiğim Yüzü…
Sevgilim vardı, işim yorucuydu fakat yeniden de parası yüzünden değiyordu. Dersler desen inanılması güç ama başarılıydım. Sanırım bölümümü seviyor olmam işimi de kolaylaştırıyordu. Amcam, yengem beni her daim güler yüzleriyle karşılıyor, sohbet ediyordu. Hatta yengem sevgilim olduğunu öğrenince eve çağırsana biz de tanışalım demişti. Amcam da destekleyince pazar günü akşam yemeğine beraber geldik. Herkesin kanı kaynamıştı Gizem’e ki kaynamayacak benzer biçimde de değildi. Tuhaf bir aurası vardı, insanı kendine çekiyordu. Yemekti, sohbetti derken saat 11 oluvermişti. Amcam sigaraya çıkmışken balkona yanına gidip:
Sıkı sıkıya sarılmıştım. Babamın göstermediği ilgiyi, şefkati gösteriyordu. Tamam, babam da kötü değildi fakat bu kadar sıcakkanlı hiç olmamıştı.
Övgü dolu lafları beni tuhaf bir halde utandırmış ve hoşuma da gitmişti.
Aslında bu son sözleri beni aşırı sevinçli etmişti. Her ne kadar Gizem’in evi daha okula daha yakın olsa da üç kişi kaldıklarından pek huzurlu edemiyorduk. Şimdiyse pansiyon haricinde gidebileceğimiz bir yerimiz daha olmuştu. Üstelik ilk defa beraber uyuyacaktık. Bunun luğu, heyecanı oldukca daha başkaydı.
Saat 23:30 civarı yengemle amcam yattılar. Biz de birazcık daha salonda oturup söyleşi ettikten sonra odama geçtik. Burada kalacağı planlı olmadığından pijama takımlarımdan birini dolabımdan çıkartıp Gizem’e uzattım. Çoktan üstündekileri çıkartmış olan Gizem’in üzerinde siyah sutyenle, külotu vardı. Onu o halde görmek elbet hoşuma gitmişti. Pijamalara elini uzatmışken elinden tutup kendime çektim. Dudaklarına bıraktığım kısa öpücükler karşılıksız kalmadı. Kalçasını apazlayıp öpmeye devam ederken sutyenini çıkardım. Gizem’de sertleşmiş sikimi altımdaki pantolonu sıyırmasıyla birlikte ortaya çıkardı. Sanırım ortamdan ötürü ikimizi de epeyce heyecanlandırmıştı. Sevişmeye devam ederken Gizem’in eli sikimdeydi. Büyük bir zevkle sıvazlarken kapı şak diye sonuna kadar açıldı… Kapının eşiğindeki yengem Esra’ydı. Bizi o biçimde görür görmez donup kalmış gözü istemsizce sikimde takılı kalmıştı. Birkaç saniye süren bu durgunluk, bakışma arkasından yengemin elindeki yastık dikkatimi çekti.
Elimle kalkmış sikimi kapatmaya çalışıyordum ama pek olası değildi. Kaçamak bakışlarla nasıl istekli baktığını anlamıştım. Olgun yengemin keşfettiğim yeni yüzü beni o an için düşündürmedi desem asılsız olurdu. Uzattığı yastığı alıp sikimi kapattım.
Çabuk sindirmişti sahneyi ki attığı son bir bakışla odamızın kapısını kapatmıştı. Direk Gizem’e bakmıştım. Elleriyle memelerini kapatıyordu. İstemsizce gülmeye başladık kısık kısık seslerle.
Yastığı yatağa fırlatmamla birlikte ışığı kapatıp kaldığımız yerden geçinmek, bu konunun üzerine konuşmamak en mantıklısıydı. Öpüşmeye devam ederek yatağa uzandık. Sevgilim hiç olmadığı kadar azgındı. Kontrolü ele almış, beni yatağa uzandırmıştı. Hafiften sönmeye yüz tutmuş sikimi ilkin ağzına alıp yalamaya başladı. Öyle istekli öpüp, yalıyordu ki hayran olmamak elde değildi. Başından bastırıp nefessiz bırakana kadar kökledim ağzında. Hoşuna gidiyordu bu sertlikler. Bunu keşfettiğimde her seksimizde yapar olmuştum. Salyaları ağzıyla sikim içinde gidip gelirken dudaklarıma gelip öptü. Kalçasının arasında duran sikimi yavaşça amına geçirip üzerimde zıplamaya başladı. Her ne kadar sessiz olmaya çalışsa da zevk çığlıkları işitiliyordu. Amcamlar rahatsız olur mu diye düşünmüyor, aklıma dahi getirmiyordum. Sevgilimin yorulmasıyla beraber üstümden indirip yatakta domalttım. Her kökleyişimde etin ete değme sesi odada yankılanıyordu. Orgazma yaklaşan manitamın amında son kökleyişimle beraber derin bir oh çekmişti. Peşine benim de boşalmam uzun sürmedi. Bu sefer hazırlıklıydık şu sebeple prezervatif takmıştık. Yavaşça içinden çıkıp sikimden çıkan döllerle dolmuş olan prezervatifi çıkarıp komodinin üstüne koydum. Bir süre öpüştükten sonra üzerinden kalkıp yerdeki pijamamı giyindim. Elime bulaşan dölleri peçeteye sildikten sonrasında arasına da prezervatifi koyup tuvaletin yolunu tuttum.
Kapıyı açmamla beraber birkaç adım ileride duran olgun yengemin elinin geceliğinin altındaki siyah külotunun arasında, diğer elinin de memelerinde olduğunu gördüm. Beni ayrım etmesiyle elini amından, memesinden çekmişti. Gizem’e belli etmemeyeyim diye süratle açtığım kapıyı kapatıp yengeme doğru geldim. Aşırı utanmıştı. Benim geldiğimi de görür görmez koridorun sonundaki wcye girdi. Açıkçası cinsellik hikayeleri yengemi daha da utandırmak istemediğimden elimdeki peçeteyi mutfaktaki çöpe atıp elimi yıkadım. Ardından odama, sevgilimin sıcacık bedenine geri döndüm. Yaşananların üzerine oldukça düşünmek istemedim. Çünkü ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. Evli bir kadının niçin böyle bir durum yaptığına anlam veremediğim yetmezmiş benzer biçimde üzerine bu kadın yengemdi! Hem de bana kol kanat germiş amcamın karısıydı!
Amcanın Kuşu Ötmüyor Mahir…
Ertesi gün hep beraber kahvaltıya oturmuştuk. Yengem yüzüme bakmaya utanıyordu. Amcam habersizdi normal olarak her şeyden. Her zamanki sabah neşesiyle, sohbetiyle kahvaltısını yapıyordu. Keza bende hiç bozuntuya vermemiştim. Sevgilime de esasen gördüklerimden bahsetmemiştim. Ne diyecektim ki zaten…
Kahvaltının arkasından evden çıkıp okulumuza gittik. Gün süresince istesem de istemesem de yengemi düşünmüştüm. Kafamı kurcalayan bu durumdan bir türlü kopamıyordum. Hatta Gizem’de bunu anlamış, niye böyle durgunsun diye sormadan edememişti. İşlerle ilgili filan diyerek geçiştirsem de cevaptan pek doygunluk olmadığı aşikardı. Tüm bu dalgınlığım okuldan sonraki işime de yansımıştı. Sürekli hata yaptığımı bulan şef hayırdır aslanım sıkıntın mı var gibisinden babacan bir tavırla sorunumu merak etmişti. Sevgilimle tartıştık yalanı üstüne böyle olmaz, bugün izin yap sen demişti. Açıkçası karşı gelmek istemedim şundan dolayı işimde hataya da pek yer yoktu. Herkes için en iyisi buydu. Üç benzer biçimde işten çıkmış bir saatlik yolculuğun arkasından eve varmıştım. Her ne kadar ayaklarım evin yolun tutsa da gerisin geriye manitamın da yanına gitmek istiyordu. Çünkü ne diyeceğimi, iyi mi bir konuşma yapacağımızı bilemiyordum.
Kapının açıldığını duyunca merakla kapıya doğru koşmuştu. Hiçbir şey diyemedi. Beyaz tende olduğu için yanaklarındaki kızarma kolayca kendini belli ediyordu. Belli belgisiz:
İkimiz de ne diyeceğimizi bilemediğimizden çıkmış olduğu salona geri döndü. Montumu filan çıkarıp askılığa astım. Buraya gelmemin sebebi aslına bakarsan yengemle konuşmak istememdi. O yüzden cesaretimi toplayıp salona girdim.
Televizyonun karşısındaki üçlü koltukta oturuyordu. Dizlerini kendine çekmiş, elleriyle sabitlemişti. Dizlerinin üstündeki kafasını hiç çevirmeden yandan bakış atarak beni gördü. Yanaklarındaki kızarıklık hala belli oluyordu. Altında siyah taytı üzerindeyse yeşil bir kazağı vardı. Yine belli belirsiz bir sesle konuştu:
Kapının ağzında durmaktan sıkılıp koltukta oturan yengemin yanında yerimi almıştım. Diyeceklerini gerçekten merak ediyordum. İllaki mantıklı bir açıklaması olacaktır.
Utanmıştı! Utanmakla da kalmayıp gözleri dolmuştu. Onu o biçimde görür görmez gözünden damlayan yaşlar içimi burktu. Yanına sokulup:
Göğsümde duran başını okşayıp, kızıl saçlarının arasında parmaklarımı gezdiriyordum. Yengem ansızın başını kaldırdı. Islak gözleriyle bana bakarken bir anda dudaklarıma öpücük kondurdu. Hiç beklemediğim bu konum yengemle aramızda ki fitili yakmış oldu. Yine de kendime hakim olup ittirdim.
Daha da süratli ağlamaya başlamıştı. Ne yapacağını şaşırmıştı. Hüngür hüngür ağlarken ben de ondan farksız değildim. Gerçekten neyin doğru yanlış bulunduğunu kestiremiyordum. Onu o halde görmek beni fena ediyordu.
Bir anda ayağa kalkıp üstündeki kazağı çıkarttı. Büyük memelerini sarmalayan kırmızı sutyenini de çıkartması uzun sürmedi. Karşımda sipsivri pembe meme uçlarıyla duran yengem üzerime geldi. Kaçmak istedim fakat yapmadım. Durdum, bana gelmesine izin verdim. Şaşkındım, ne yapacağımı bilmiyordum. Dudaklarıma yapıştı, karşılık vermiyordum fakat elini sikime atmıştı. Öyle istekliydi ki yapma bile diyemiyordum. Sikim de bana ihanet etmişçesine sertleştikçe sertleşiyordu. Daha fazla tutamadım kendimi ve öpücüklerini mukabil vermekle kalmayıp kanepeye uzandırdım. Boynunu, memelerini deli gibi öperken çoktan elimi taytının içine sokmuştum. Külotunu aralayıp su benzer biçimde olmuş amından içeriye parmaklarımı iliştirdim.
Deliler şeklinde bağıran yengemin yardım feryadını karşılıksız bırakamıyordum. Karşımdaki artık yengem değildi. Sevgilimi dahi unutmuştum. Pantolonumu bir hışımla çıkarttım. Baksırı delmek isteyen sikimi serbest bırakırken yengem de çoktan taytıyla beraber külotunu sıyırıp atmıştı. Tüm azgınlığıyla ‘hadi’ diyordu.
Bacaklarının arasındaki yerimi alıp yavaşça sokuşturdum.
Dediğini yapıyordum. Hızlandıkça hızlanıyor, sertleştikçe sertleşiyordum. Amcama ihanet edişim aklıma gelmiyordu ama karşımdaki olgun kadının cezalandırılması icap ettiğini düşünüyordum. Boğazını sıkıp bütün hızımla amında git gel meydana getirmeye devam ettim. Tokat attım, ağzına parmaklarımı sokup belimin tüm kuvvetiyle am deliğini tarumar etmeye devam ettim.
Kendimi kaybetmiştim ve orgazma ulaşan yengemle birlikte ben de boşalıp üzerine serildim. Kalplerimiz öylesine hızlı atıyordu ki soluk almakta güçlük çekiyorduk. Birkaç dakika süren bu pozisyonun ardından yengem:
Sanki benim dediklerim hiç umurumda değilmiş şeklinde televizyonun üzerinde duran saate bakarak dile geldi:
Ayakta bir sağa bir sola giderken elimden tutup kendine çekti ve yeniden, yine, tekrar birlikte olduk.
Yalan yok yengemi sikmek hoşuma gitmişti. Harika fiziği, iştahlı halleri beni kendine çekiyordu. Dediği gibi basite indirgemek zor olsa da ikinci birlikteliğimiz tamamen benim tercihimdi. Sadece o kanepede değil, evin tüm her yerinde yengemi onlarca kere sikmiştim. Yatıp kalktıkları o yatakta kaç kere boşaldım sayısını unuttum. Eskisinden oldukca daha rahat, sevinçli olan yengemin halleri amcamı da sevinçli etmişti. Hatta iki ay kadar sonra nasıl olduysa sex yapmışlardı. Bunu bana anlattığında üzülüyordu. Çünkü benimle beraber olmaktan, performansımdan son aşama memnundu. Her şey bitecek diye anlaşmıştık ama sadece bir hafta uzak kalabildik birbirimizden. İlk fırsatta tekrar deliler benzer biçimde sikişip devam ettirdik her şeyi.
Hala üniversitem devam ediyor. Okulum bitince ne olur, yakalanacak mıyız zerre bilmiyorum. Amcam azgın yengeme yetemiyormuş diye başlamış olan bu öykü nihayetinde illaki üzülen birileri olacak. Fakat o birileri kim ben de bilemiyorum…
Merhaba gizlilik arasında sikismek için bayan arkadaş arayan 05352325952
Muhteşem olmuş merhaba gizlilik arasında sikismek için kadın dost arıyorum 05352325922
Merhaba gizlilik içinde gorusebilecek olgun bayanlari temenni ediyorum am got sikmeyi fazlaca seviyorum 05352325922