Hayatım süresince herhalde tekrar WhatsApp Kız noları
yaşayamayacağım erotik hikayeler tecrübe ettim. Her saniyesi kafamda olan evli aile hekimime aşık oldum hikayesi beni fena halde derinden etkiledi. Gerçekten WhatsApp Kız noları
de görünce tutulmuş, onunla olmak için adeta yanıp tutuşur hale gelmiştim. Her şey o kadar saçma başlayıp o denli hızlı ilerledi ki ben bile şaşıyorum. Neyse, olayları sırayla sizlerle paylaşıp rahatlamaya ihtiyacım var.
Mersin’e üniversite okumaya gelmiş alelade öğrencilerden biriyim dıştan bakınca. Fakat küçüklüğümden beri hiç de basit şeyler yaşamadım. Omuzlarımdaki yük yaşımı dinlemiyor, bindikçe biniyordu. Bu da beni erkenden olgunlaştırdı. Lise bitince iki yıl süresince üniversiteye gitmeyi düşünmedim. Çünkü o zamanlar youtube üzerinden WhatsApp Kız noları
de para kazanıyordum. Aklınıza derhal fenomen olmuş tipler gelmesin, çok daha farklı yollarla hasılat sağlıyordum. Oradaki kazancıma da güvendiğimden üniversiteymiş filan pek umursamıyordum. Babamla annem devamlı kavga ediyor, bense bu kavgaları ayıracağım derken arada kalıyordum. Çok kere babamla yumruk yumruğa gelmiş fakat son anda kendimizi tutmuştuk. Bu durum herkesi yıpratıyordu. WhatsApp Kız noları
Biraz da bu sebepten dolayı uzaklaşmak istedim. Bir sene çalışıp iyi fena bir puanla Mersin’deki üniversiteyi kazandım.
WhatsApp Kız noları
Ara
Başlarda yurtta kalıyordum. Fakat gerek oda arkadaşlarım gerekse oranın düzeni beni kötü biçimde boğuyordu. İnternetteki işlerimin üstüne yoğunlaşıp kazancıma da güvenerek kendi evime çıktım. Düzen kurmam biraz zor oldu fakat başardım. İşler de iyiye gittikçe spor salona filan yazıldım. Sosyal çevrem bir tık daha genişlemişti. Bakmayın öyle, biraz da içerisine kapanmış biriyim. O yüzden dedim daha en başta tekrar da bu şekilde öykü yaşayamam büyük olasılık diye. İkinci seneme geçmiştim. Kız dost bile oldu 🙂 Öyle ahım şahım bir görüntüsü, güzelliği yoktu fakat iyi WhatsApp Kız noları
kalpliydi. Aşık değildim, sadece beğeniyordum. Keza onun da bana karşı aynı kafada olduğunu azca çok biliyordum.
Kış aylarıydı, kötü biçimde üşütmüşüm. Sabah bir kalktım, bademciklerim davul benzer biçimde şişmiş. Duş aldım, dişlerimi fırçaladım. Bir gram olsun rehavet hissetmediğimden taksiyi çağırıp ilk defa gideceğim sağlık ocağının yolunu tuttum. Evet, daha önce asla gitmemiştim ki basit basit da hasta olan biri değildim. Kimsecikler yoktu aile hekimim olan Figen’den sıra alırken. Bir dakika geçti geçmedi sıra numaram yandı ve kapıyı tıklatarak içeri girdim… Aman tanrım! Gerçekten hayallerimi süsleyen hanım vardı karşımda. Bembeyaz teniyle, kızıl saçlarıyla, ela gözleriyle, bal dudaklarıyla… Daha eşikten girer giremez donmuş WhatsApp Kız noları
ve ona bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum.
WhatsApp Kız noları
Ucuz
Sesi kulağımda yankılanmış ve kendime gelmiştim. Fakat hala güzelliğinin tesiri altındaydım.
WhatsApp Kız noları
Hemen Ara
Gülüyordu kıkırdayarak, komiklik yapmıştı benim güzeller güzeli Figen’im. Eşlik ettim bademcikleri şişmiş bir hastası olarak.
Hastalarını muayene ettiği beyaz sedye mi denir her ne sikimse orası işaret ediyordu tatlı bakışlarıyla.
Bir elinde çubuk, öteki elinde ışığıyla dibime kadar sokuldu. Zor şer nefes alıyordum ama parfümünün kokusunu iliklerime kadar hissetmiştim.
Direktiflerine uyan ben, aşık olduğum kadının karşısında aa diye bağırıyordum 🙂 Herhalde hiç bir hekim, hastası yakışıklı da olsa o halindeyken bir şeyler hissetmezdi.
Tepkisine istemsizce gülmüştüm. Aboo nedir amına koyayım. Hem seksi hem tatlı!
Ne ara sizli bizli konuşmayı bırakmış, hastana canım der olmuştun. Bunları benden etkilendiğine yorumluyordum fakat öyle değildi. Genel olarak aşırı sıcakkanlı, dostane biriydi. Benim gibileri de bunu elbette kolayca yanlış yorumlayabiliyordu.
Hastalık ve tecrübesizlik sanırım, üzerimdeki kazağı topyekün çıkartmıştım.
Utanmıştım fakat belli etmedim. Üzerimde ancak siyah atletim kalmıştı.
Hafif kıkırdadıktan sonra dediği benzer biçimde arkamı dönmüştüm. Pantolonumun içinde olan siyah atletimi elleriyle çekiştirerek omzuma kadar uzattı:
Dediğini yapmamla birlikte soğuk stetoskobunun demir yapısını sırtıma iliştirdi:
Stetoskobu sırtımdan çektiğini hissetmiş ve atleti tutmayı bırakmıştım.
Gülümseyerek konuyu kapatmış ve devam etmişti:
Evet, hayatımın aşkıyla tanışmam bu şekilde gerçekleşmişti. Her ne kadar parmağında yüzük olmasa da masasının üzerindeki isimlikte kendi soyadı dışında bir soyadı daha vardı. Evli bulunduğunu algılamak için müthiş akıllı olmaya gerek yoktu. Peki, bu vaziyet sizce benim sex hikayeleri yaşama arzuma ket vurur mu? Elbette hayır! Eve gider gitmez toplumsal medyadan arayıp tarayıp memleketinden yaşına, kocasından öğrenim dünyasına kadar her ne varsa öğrenmiştim. Benimle bir şeyler yaşaması için önümüzde büyük engeller vardı. Mesela 29 yaşındaydı ki benden 8 yaş büyük demek oluyor. Evliydi ki gördüğüm fotoğraflardan yorumlayacak olursak gayet de mutlulardı. Neyse ki evlatları yoktu, en azından hayalini kurmam için bir aleni kapı vardı 🙂
Bu Sefer Hasta Değilim Doktorum
Kafaya bu denli takmış olduğum gerçeği her ne kadar ürkütücü olsa da saçma eylemler içerisine girecek biri değilim. Aradan üç gün geçmiş ve harbiden onu düşünmeden geçirdiğim bir an bile olmamıştı. Kız arkadaşımı sikerken bile onu hayal etmiş, iyiden iyiye kafayı bozmuştum. Taksiye atlayıp ilkin pastaneye uğrayıp sosyal medyadan anladığım kadarıyla en sevdiği tatlı olan şöbiyetten yarım kilogram kadar almış ve aile hekimimin yolunu tutmuştum. Tık, tık, tık…
Tatlı kutusunu açmış ve şöbiyetleri görünce gözleri açılmıştı:
Masasından kalkıp önümdeki tekli sandalyeye geçti. Hemen önümüzde duran sehpaya tatlıyı koymuş, poşetin içindeki plastik kaşığı bana uzatmıştı.
Bakışları geçen ki gelişime göre çok daha farklıydı. Gerçekten etkilenmişti beni tekrar karşısında görünce. Son bir kere süzdükten sonrasında şöbiyeti tek hamlede ağzına götürdü. Dolgun bedenine müsait geniş ağzı hepsini içine almış, büyük bir şehvetle tadına varıyordu. Elinin tersiyle ağzını kapatarak:
Eşlik etmiştim onu izlemeye devam ederken. Üzerinde beyaz önlüğü, altında çiçekli elbisesiyle mükemmel görünüyordu. O iri memelerini hayal etmeden kendimi tutmak harbiden zordu. Oracıkta sikiş yaşamak istiyordum ama nasıl?
Tatlımızı yerken tatlı tatlı da konuşmuştuk. Buraya iki yıl ilkin geldiğini, bir sene önce de evlendiğini öğrenmiştim. Yani üniversiteye döner dönmez yolum buraya düşseydi bir ihtimal oldukça daha farklı bir ilişkimiz olabilirdi. Tabi geçmişi değiştiremezdik, önümüze bakmak zorundaydık. Yer yer benim hakkımda sorular yönelterek hayatım hakkında üç beş done sahibi olmuştu. Son tatlısını da gömdükten sonra dudağının kenarında hafifçe kaymak kalmıştı. Kendime hakim olamayarak:
Yavaşça parmağımı uzatıp dudağının kenarında kaymağı alırken nefesinin iyi mi da derinden alıp verdiğini, gözlerinin kaydığını görebiliyordum. Gerçekten de benden etkilenmiş miydi?
Gitme vakti gelmişti, ayaklandım.
Yerinden kalktı ve elini uzatarak:
Gülümsüyordu fakat elini tutarken aynı şekilde tebessüm edemiyor, bal dudaklarına bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Bunu fark eden Figen gülmeyi bırakmış aynı şekilde bana bakmıştı. Daha fazla kendime hakim olmayıp tuttuğum eli kendime çekerek dudaklarına hızlı bir buse kondurdum. İnanılmaz bir andı ve en az benim kadar bunu beklemeyen doktorum hızlıca kendini geri çekip tokadı yapıştırdı.
Gözlerimin içerisine bakan Figen, karşılık vermemişti söylemlerime. İçten bir siktir git çekse arkama bakmadan kaçacaktım. Fakat duruyordum, hala karşında duruyordum. İyi ki de durmuştum, hışımla dibime sokuldu ve aynı istekle dudaklarımı tatmaya başladı. Elleri başımın arasındayken bende belinden yavaşça kalçasına iniyordum. Beyaz önlüğü üzerinden kalçasının bütün yumuşaklığını, genişliğini avuçlarımın arasında hissediyordum.
Aniden öpmeyi bıraktı. Pişman olduğunu düşünmüştüm. Kısa süreli bakışmamızın ardından Figen önümden geçerek odasının kapısını kilitledi. Üzerindeki beyaz önlüğü çıkarıp çiçekli elbisesiyle kaldı. Bir adım daha attı ve beni öpmeye devam ederek üç gün ilkin muayene ettiği sedyeye oturttu. Elimi bacaklarına attım. Bal dudaklarına doyamadan ellerimi eteğinin altından kalçasına çektim. Kalçasını bu denli yakından sezmek, avuçlamak… Aman tanrım, bunlar gerçek miydi?
Figen iyice sertleşmişti, sedyeye uzandırdı ve üzerime çıktı. Sikim artık pantolonumu parçalayacak kadar demir kesilmişti.
Kemerimin tokasını arkasından da pantolonumun düğmesini çıkarttı. Fermuarımı da sıyırmasıyla birlikte baksırımı zorlayan penisim iyice kendini belli eder oldu. Pantolonumla baksırımı diz kapaklarıma kadar çekiştirip dimdik olmuş sikime doğru kendini geri getirdi. Vajinasına külotunun üzerinden değen sikimin beni çıldırtışına karşın aceleye getirmiyor, her saniyesinin keyfini sürüyordum. Dudaklarımın tadına varamıyormuşçasına öperken külotunu parmaklarıyla sıyırıp sikimi sıcacık amından içeriye geçirdi. Boşalacak kadar zevke gelmiştim. O kadar ıslaktı ki amcığı yağ şeklinde kayıp gidebilirdim. Fakat hareket dahi etmek istemiyordum boşalırım diye. Yavaş yavaş inip çıkmaya başlamıştı. Sessizce çıkardığı ‘ohh’ sesleri beni de baştan çıkarıyordu. Elimi elbisesinin üzerinden memelerine götürmüştüm. Sutyeni olduğu için pek bir şey anlaşılmıyordu ama amı bile kafiydi. Elimde olsa oracıkta zamanı durdururdum, o derece mutluydum.
Sikimin üzerinde inip çıkmaktan yorulmuş olan Figen yeniden soluk nefese kalmış haliyle dudaklarıma yöneldi. Dudaklarımı ısırıp dilimi dilinde gezdirirken almış olduğu hazzı kalp ritminin artan hızından hissedebiliyordum. Üzerimden yavaşça olduğum yere doğru uzandırıp boynundan öpüp aşağıya doğru ilerledim. Tam vaktinde yorulmuştu şundan dolayı birazcık daha devam etse beni boşaltacaktı. Bu kaçamak seksimizin de öyleki orgazma erişmeden bitmesine müsaade edemezdim. Ayaklarına kadar indim ve bacaklarından eteğini yukarıya doğru sıyırdım. Altındaki külotun siyah dantelli bulunduğunu o zaman gördüm. Külotunu peşine sıyırdım ve tüysüz bembeyaz amını ortaya çıkardım. Pembe vajina dudaklarını ayırıp arasındaki deliğe dilimi soktum.
Başıma bastırmaya başlamıştı. Anlaşılan oral cinsellik yapılmasına bayılıyordu. Bununla da yetinmeyip elimi kalçasından çektim ve klitorisine götürdüm. Bir taraftan am deliğini yalayıp diğer taraftan klitorisini okşarken saçlarımı nasıl bulunduğunu hatırlıyorum. Müthiş zevk alıyordu bacaklarının titrediğini hissedebiliyordum. Kıvama geldiğini anlayarak külotunu ayaklarından çıkarttım. Bacaklarını ayırıp arasına yerleştim. Dimdik olmuş sikimi azca önce yalayarak da salyalarıma boğduğum amına kafasını ardından geri kalanını soktum.
Biliyorum tatlım, cinsellikte gerçekten iyiyim! Fakat bunu dışımdan değil içimden söylemiştim gözlerinin içerisine bakarken. Gidip gelmeye devam ederken nasıl zevk aldığını gözlerini yarı baygın hale getirişinden anlamıştım. Hızlandım, hızlandıkça sesi çoğaldı. Sağlık ocağında inletilerek becerildiği duymamaları için harbiden kendini sıkıyordu. Yine de ‘ohhhhhhhh’ demekten kendini alıkoyamıyordu. Belim yerinden çıkacakmışçasına hızlandığımda artık Figen beni eliyle itiyordu. Bacakları kasılıyor, orgazma erişiyordu. O şahane görsel karşısında kendimi tutamayıp içine boşaldım. Adeta kum torbası şeklinde üzerine yığıldım. Zerre gücüm kalmamıştı. Kafam Figen’in tam omzu arasındaydı. Nefeslerim her bedenine değişinde irkildiğini hissedebiliyordum. Parmaklarımı o şaheser suratında, dudaklarında gezdirmeye başladım.
Henüz fazlaca erkendi boşan da gel kocandan demek için 🙂 O yüzden sustum, sessizliğimi boynuna, dudaklarına öpücüklerimi kondurarak devam ettirdim.
Sonunda terslemeyi bırakıp o güzel yüzü gülmüştü. Bu yaşanılanları sindirmesi basit olmayacaktı ama sıhhat ocağında geçen kolay bir adult hikayeler ile bitmesine de izin vermeyecektim…
Hoş Geldin Evimin Sultanı!
Hayatım boyunca başta kendim olmak suretiyle herhalde kimse için bu kadar özenmemiştim. Sabahın köründe kalkmış, işlere dahi bakmadan market alışverişine çıkmıştım. Gelir gelmez de mutfağa girişip ciddi ciddi şöbiyetinden tutun da pilavından çorbasına kadar elimden ne geliyorsa yapmıştım. Çeşit çeşit yaptığım bu yemeklerle aşkım Figen’i beklemeye başladım. Uyarmıştı ben bildiri atmadan arama, mesaj atma diye. O yüzden düzenini bozacak hiç bir girişimde bulunmaya niyetim yoktu. Evimi dün tanım etmiş olsam da durum at diye bildiri geldi…
Karşılamamdan ve sözlerimden etkilenmiş olacak ki girer giremez dudaklarıma öpücüğü kondurup:
Elinden tutarak mutfağıma kadar getirmiştim. Aşırı heyecanlandıydım fakat Figen’in benim kadar umursamaz olmadığını ayrım edebiliyordum. Yanımda olmaktan keyif alıyordu fakat bir çok da aldatıyor oluşunun hezimetini yaşıyordu. Bunu görmezden gelebilirdim, kocasını ayırmak için çabalayana kadar…
Yemekleri tek tek servis etmiştim. Hepsini benim yaptığıma inanmakta güçlük çekmişti bu sebeple gerçekten güzel yapmıştım. Elim yatkındı mutfağa. Annem de çalıştığından küçükken de böyle oldukca yemek yapmıştım. Tatlı aşamasında karşısında şöbiyet koyunca gözleri fal taşı şeklinde açılmış, minnettar gözlerle bana bakmıştı:
Çatalıyla bıçağıyla kaymağı da üzerine ilave ettikten sonra ucundan bir parça aldı. Beklentisinin fazlaca altında bulunduğunu belli etmemeye çalışsa da yüz ifadesinden anlamıştım. Belli etmeme çabasıyla:
Gülüşüp ben de tadıma bakmıştım ve gerçekten de güzel olmamıştı. Neresinden bakarsan bak olmuyordu yani. Televizyondan youtube açmış, arkadan şakılar usul usul mırıldanıyordu. Sık sık dinlediğim parçalardan biri olan babanın kar beyazı parçasını duyunca yerimden kalktım.
Uzattığım elime el vermiş, yerinden doğrulmuştu. Altında deri bir pantolon, üstünde ise siyah kazak vardı. Televizyonun önüne kadar gelmiş, şarkıya bir iki tık ses vererek dans etmeye başlamıştık. Tamam, arabesk bir parçaydı ama o an orada dans etmekti sorun. Ayrıca bizimle de son derece uyumluydu.
170 boyundaki Figen kafasını hafifçe kaldırarak gözlerimin içine bakıyordu. Ela gözleri içinde insanın kendini muazzam hissetmesi sanırım kaçınılmazdı. Öpücük kondurdum aynı ilkindeki benzer biçimde, kısa ve net! Karşılığının gelmesi uzun sürmedi.
Hızlıca döşek odasına ilerledik. Yatağıma geçerken kazağını ve deri pantolonunu çıkartmıştım. Ben de yanına üzerimdekileri çıkarak eşlik etmiştim. Yatağımda kırmızı seksi iç çamaşırlarıyla uzanırken sertleşmemek imkansızdı. Hayallerimde yaşattığım hanım yatağımdaydı…
Dudaklarını öperken elimi külotundan içeriye soktum. Vajinası tekrar sırılsıklam olmuştu. Doktorumun beni görmesi sulanması için ziyadesiyle yeterliydi. Amını okşamaya devam ederken dudaklarından kulak memelerine, en çok tahrik olduğu boynuna indim. Omzuyla boynu arasındaki çukura kondurduğum öpücüklerle iyice kıvama gelmiş olan partnerimin sutyenini süratle çıkarttım. Sonunda büyük memelerini de böylesine yakından görmek beni aşırı azdırmıştı. Doğum yapmamıştı ama yapmışçasına büyük ve hafif sarkıktı. Açıkçası tam da istediğim gibiydi. Sağ elimle amında okşamalara devam ederken sol elimle de memelerini okşuyor, sivrilmiş uçlarını yalıyordum.
Elimi amından çekip yalaya yalaya vajinasına indim. Külotunun üzerinden de kısa bir dil gezdirdikten sonra dişlerimle bacaklarına kadar sıyırdım. Bakışlarını kesiyordum, yine o azgın bakışlar vardı. Müthiş kıvama gelmişti aynı benim benzer biçimde.
Dimdik olan sikimi amına yerleştirdim. İçin genişti ama öylesin etliydi ki sarıp sarmalıyordu sikimi. Bacaklarının içinde gidip gelmeye başladım. Sikimi her köklediğimde savrulan memelerini görmek beni daha da azdırıyordu. Ellerimle onları tutup dudaklarına eğildim. Git gel hızımı asla kesmeden bir yandan öpüyor bir yandan memelerini okşuyordum. Muazzam zevk aldığını tekrar nefesinin delicesine hızlanmış olmasından anlayabiliyordum. Artık klinikte değildik, dilediği gibi:
Her haykırışında kulaklarımın pası siliniyormuşçasına hızlanıyordum. Figen bacaklarını kalçamda kilitlemişti. Bacakları yine kasılıyor ve gözleri devriliyordu. Daha fazla dayanamadı ve derinden ohh çekerek orgazma erişti. Ben de esasen onu bekliyordum, yeniden asla içerisinden çıkmadan şelale şeklinde tüm evlatlarımı yuvasına bıraktım. Keşke hamile kalsa diye düşünürken yanı başına uzandım. Nefesini test dibine almaya çalışan Figen yüzünü bana dönüp:
Bana bakmayı kesmiş, sırt üzeri uzanmıştı. Yatağımın derhal solunda duran komodine uzanarak sigara paketime uzanıp bir dal ağzına yerleştirdi. Ardından yakıp dumanını içine çekti.
Melodisiyle mırıldanışından bunun bir şarkı olduğunu anlamıştım.
Yaşına vurgu yapıyordu, anlamıştım…
Yerinden kalktı. Bir sigara da ben yaktım karşımda iç çamaşırlarını giyerken.
Pantolonunu, kazağını da giyinmiş olan Figen kapıya kadar gelmiş, çıkmak için hazırlanıyordu. Müthiş sex onun bu kapıdan çıkmasıyla bitecekmiş benzer biçimde hissettiriyordu. Hislerimde yanılmamışım. Sözde ben ondan vazgeçecektim ama tam tersi olmuştu. O benden vazgeçmişti. İki gün boyunca aramadı. İş saatleri içinde ben aradım açmadı. Ertesi gün aradım açmadı. Çıkıp gittim sağlık ocağına, izin almış… Sosyal medyada tek bir etkileşim yok.
Toplasan yedi gün sürmemiş olan bu tanışıklığımız başladığı hızda da sonlanmış gibiydi. Pişman olmuştu, kocası öğrenmişti… Bilmiyordum fakat benimle görüşmek istemediği aşikardı. İsteyen çoktan arar, en azından sesini duyururdu. Rahat bir ay boyunca derhal her gün 70’lik rakı gömdüm. Onun şarkısıyla, benim şakımla… İçtikçe içiyor, yetmiyordu. Kız arkadaşım bile pes etmişti. Anlam veremiyordu bu hallerime. Zaten birbirimize aşık olmadığımızı biliyorduk. Gelip gitmeyi o da bırakmıştı. Yine yapayalnız kalmıştım. En son sıhhat ocağına yine gittiğimde başka yere atandığını söylediler. Yani yerini bile değiştirmiş, temelli ortadan kaybolmuştu. Yeni aile hekimim de erkekti 🙂 Şakası bir yana ama harbiden etkisinden kurtulmam uzun sürdü. Düşün aradan ne kadar zaman geçti hala evli aile hekimime aşık oldum deyip buralarda hikayemi sizlerle paylaşıyorum…
Güzel bir öykü merhaba gizlilik içinde sikismek isteyen bayanları umuyorum 05352325922