Telefonda Sex Sohbet Numaraları



Merhaba, ben Selma. 41 yaşlarında, Telefonda Sex Sohbet Numaraları
dolgun vücutlu, iri memeli, iri götlü ve sekse oldukça düşkün azgın bir bayanım. Yani anlayacağınız orosbu ruhlu bir ev kadınıyım. Şu Telefonda Sex Sohbet Numaraları
anda evliyim. Kocam da oldukça azgın bir sikici. Onunla mutlu bir evliliğimiz var.

Telefonda Sex Sohbet Numaraları
Ara

Sevgili dostlar, burda yazamayacağım bir nedenden ötürü, 9 sene cezaevinde hapis kaldım (anlayışla karşılarsınız ki, yattığım cezaevinin Telefonda Sex Sohbet Numaraları
yerini ve adını vermek istemiyorum!). Açıkçası cezaevine girince, bunca sene seks olmadan, yarraksız ve erkeksiz iyi mi dayanırım diye kara kara düşünmüştüm. Ama sonrasında gördüm ki, bizim bayanlar koğuşunda, seksin ve sikişin sınırı yok. Cezaevinde, köydeki hayatımdan fazlaca daha renkli bir sex hayatım oldu. Cezaevine girmeden Telefonda Sex Sohbet Numaraları
önce köyde beni ancak ilk kocam olacak herif sikerdi. Onun da yarrağı beni doyuracak kadar büyük değildi. Ama içeri girince adam gardiyanlarımıza rahatça siktiriyordum.

Tabi her mahkum kadın kız bu şekilde değildi. Ben, idareyle arası Telefonda Sex Sohbet Numaraları
iyi olanlardan, koğuşta herkesle iyi geçinenlerden ve kendini sevdiren kadınlardandım. Kaldığım cezaevinde adam gardiyan sayısı fazlaca Telefonda Sex Sohbet Numaraları
olduğundan, kendimizi siktirmek için yarraklardan yarrak beğeniyorduk. Ayrıca koğuştaki kadınlarla da rahatça sevişiyorduk. Üstelik ben dahil, her kadının bir şişesi vardı. Banyo günlerinde hepimiz şişesini, salatalığını yanına alırdı. Banyoda birbirimizi yıkar, birbirimizin amlarını traş eder, birbirimize şişe, salatalık sokardık. Bazı bayanlar kızlar, ceza olarak, adam gardiyanlarla sikiştirilmezdi. Onlar da yarraksızlıktan kendilerine şişe sokardı. Genelde cam kola şişesi kullanırdık.

Telefonda Sex Sohbet Numaraları
Ucuz

Bir keresinde Telefonda Sex Sohbet Numaraları
yanımdaki ranzada yatan çömez bir kız, azgınlıktan gece yatakta götüne salatalık sokmuş. Salatalık biraz ufak olunca da, kızın götüne girip bir daha çıkmamış. Kızcağız da korkmuş, gece beni uyandırıp, “Abla sana birşey söyleyeceğim…” deyip durumu anlatmış, ben de gülmekten Telefonda Sex Sohbet Numaraları
karnıma ağrılar girmişti. Sonradan da kızı tuvalete götürüp, ıkına ıkına götündeki salatalığı çıkartmasına destek olmuş, arkasından da kıza öğüt etmiştim, “Kızım bak, yarın kendine bir kola al, Telefonda Sex Sohbet Numaraları
afiyetle iç, şişesini de sakla. Burda kaldığın müddetçe o şişe senin en sadık adamın, sikicin, kocan olacak! Tamam mı?” diye. Kızcağız da, “Hı hı, tamam abla!” diyerek ertesi gün dediklerimi yapmıştı.Hapishanede oldukça renkli bir Telefonda Sex Sohbet Numaraları
cinsellik yaşamımız vardı. Koğuştaki arkadaşlarla farklı seks oyunları oynardık. Mesela, bir keresinde aramızda para toplayıp dışardan kendimize belden bağlamalı vibratör getirttmiştik. Kendi aramızda toplanır, Evlilik oyunu oynar, karı koca eşleşirdik, “Halime kız, sen Selma’nın kocası ol. Fatma sen Meltem’in kocası ol…” vs vs. Sonra kendimizi süsler, mahsustan nikahlar kıyılır, arkasından gerdek gecesine gelirdi sıra. Ranzanın birini gerdek için ayırır, biz de karşısına geçer, birimizin diğerini çatır çatır sikişini izlerdik.

Telefonda Sex Sohbet Numaraları
Hemen Ara

Bu cinsellik alemlerimiz sırasında sınırmız tabumuz olmazdı. Bazen ben siken erkek olur, bazen sikilen avrad olurdum. Herkesin kendince fantazisi olurdu. Yıllardır erkeksiz kalmış bazı kadınlar içlerindeki duyguları rahatlıkla dışa vururlardı, “Ohh Selma, hadi iyi sik şu kızı!” derdi biri, öbürü de, “Sikeceğim, amcığını götünü bir edeceğim bu kızın!” derdi.

Hiç unutmam, bize nazaran mazbut, sessiz, sakin, namuslu görünen, kapalı giyinen bir Aylin ablamız vardı. Bir keresinde onu zar zor bu sex alemimize katılmaya ikna etmiştik ve aramızda birini seçip onun kocası yapmıştık. Aylin abla ilkin çekinerek sevişmeye başlayıp, az sonra çatır çatır sikilirken kendinden geçip, “Ohhhh! Hadi aslanım, sik yengeni götünden!” demez mi! Hepimiz şaşırıp gülmüştük. Sonradan öğrendik ki, bu mazbut Aylin ablamız kendi genç yaşında dul kalıp, kayını ergenliğe girince azgınlıktan birkaç defa ona vermiş. Kayını da ne yapsın, hazır sikilecek am göt var, Aylin ablamızı onlarca kere sikmiş. O günden sonra koğuştaki kızlar Aylin ablaya, “Aylin abla söyle bakalım, kocanınki mi büyüktü, kaynınınki mi?” diye takılıp durdular.

Koğuşumuzun ablası, lideri, ellisine yaklaşmış, heryerinde bir dövme olan, büyük memeli, koca götlü, yıllarca genelevde çalışmış Derya adında bir kadındı. Bu Derya ablanın dışarda orosbu olarak çalıştırdığı kızlar vardı. Koğuştan gardiyanlara siktirilecek hanımefendileri da o seçerdi. Sağolsun beni oldukça severdi, ne vakit canım canlı yarrak istese bana bir erkek gardiyan bulur, siktirirdi. Koğuşta herşey ondan sorulurdu. Herkesin bir vazife dağılımı vardı. Disiplinsiz olana ve kafa tutana, cezasını Derya abla verirdi. Genelde mapushane düzenini bilmeyen, yeni gelme kızlar bayanlar ceza alırdı. Derya ablanın verdiği cezalar hep cinsi içerikli, seksle iligili olurdu. Ne asılsız söyleyim, ben de bu cezaların uygulaması esnasında hazır bulunur, kendimce Derya ablaya katkıda bulunur, zevk alırdım.

Yine bir keresinde kadının biri, “Ben temizlik falan yapmam!” deyince, 8-10 kişi hanıma çullanıp, biraz dövmüş, tokatlamış, sonra kadını tuvalete götürüp götüne şişe sokmuştuk. Kadıncağız yedi gün kadar götünün üzerine rahat oturamamıştı. Birinde de yeni yetme bir kız Derya ablaya kafa tutmuş, ona sövünce, oturup aramızda plan yapmıştık, bu salak orosbuya ne ceza verelim diye. Yılların kart orosbusu Derya abla, “En azgınlarından 4-5 adet erkek gardiyan ayarlayayım da, bu şıllığa bir tecavüz etsinler!” diye karar vermiş, ikimiz de ertesi günü iple çekmiştik…

İlgini çekebilir:  Whatsapp Sex Hattı

Ertesi gün, “Ziyaretçin geldi!” deyip, kaltak kızı kandırıp odaya götürmüş, erkek gardiyanların eline bırakmıştık. Offf, ne sikmişlerdi kızı ama! Kızcağız önceleri birazcık bağırıp çağırıp dirense de, kızı tokatlayarak birazcık döverek susturup, sonrasında heryerini avuclayıp mıncıklayıp okşamaya başladılar. Sonra bizlere, “Hadi siz de bakmayın, soyun şu orosbuyu!” dediler. Ben dahil birkaç hanım, kızın üzerindekilerini hoyratça çıkardık. Yaramaz kızımızın ağlaması da biraz dinmişti. Derken gardiyanlar soyunup, her biri birbirinden büyük yarraklarını okşayarak kızı masaya dayadılar. Biri saçlarından tutup yarrağını kızın ağzına verdi. Kızın ağlamaklı bir şekilde yarrağı yalamaktan çekindiğini görür görmez, sertçe kıza bir iki tokat atıp emirler verdi, “Emsene kız orosbu! Aç ağzını! Yalaa!” diye. Kız biçare her söylenileni meydana getirmeye başlamıştı.

Gardiyanlardan biri yüzünü kızın götüne dayamış, göt deliğini yalıyor, öteki memelerini avuçlamış sıkıyor, diğeri yarrağını kızın ağzına vermiş yalatıyor, öteki de ayakta yarrağını sıvazlarken kıza sövüyordu, “Orosbu! Daha dün geldin, bugün götün kalktı! Derya ablana karşı gelmek neymiş gör! Sikin şu orosbuyu! Sikin! Amını götünü bir edin!” diye.

Az sonra ayakta 31 çeken gardiyan, “Çekilin! Tutun bakayım şunun başından. İlk ben geçireyim şu kaltağın amına!” diyerek kızın arkasına geçti. Bu esnada kız birazcık diretince gardiyanlar dahada sinirlendi, ikisi kızın bacaklarından sıkı sıkı tutup, diğeri kızın başından tuttu. Kızcağızın kıpırdamaya imkanı kalmamıştı. İlk sikecek olan gardiyanın yarrağı oldukça kalınca iri birşeydi. Sanırım en az 17-18 cm vardı. Biz, erkek kızı ilk amından sikecek diye beklerken, gardiyan, “Orosbu! Seni amdan sikecektim, ama kızdırdın beni, götten sokacağım sana! Sıkı tutun şunu!” deyince, orda olan hepimiz dahada azdık, gaz vermeye başladık, “Sik! Sik şu orosbuyu götünden! Acıma!” diye…

Azgın bir boğa gibi iyice kuduran adam, yarrağını kızın göt deliğine dayadı ve zorladı, ama girmiyordu. Eline biraz tükrük alıp kızın götüne sürüp tekrar yüklendi. Kızcağızın haykırışı halen kulağımda, “Ayyyy! Iııhhh!” diye. Gardiyanın koca yarrağı kızımızın götüne girmişti. Diğer gardiyanlar da boş durmuyor, kızın heryerini, memelerini, yanaklarını, bacaklarını öpüp okşuyor, avucluyor, somuruyorlardı. Kızın götünde yarrağı olan gardiyan bir müddet kızın götünü eze eze sikti. Ardından ötekiler, “Biraz da biz sikelim!” diyince kızın götünden yarrağını çıkardı. Bu esnada kız zort zort osurmaya başlayınca, sıradaki gardiyan, “Offff yavrum, dur o götünün tıpasını takayım da osurma!” deyip, kızın götüne direk geçirdi. Kız götünden sikildikçe inim inim inliyordu, “Ayyy! Ahhhh! Ihhhh!” diye.

Bu arada diğer gardiyan kızın yüzünü masada yan çevirmiş, kendisi ayakta, kızın ağzını yüzünü sikmeye başlamıştı. Bazen yarrağının tamamını kızın ağzına sokup boğazına zorluyor, kız kusacak gibi oluyordu. Kızcağız bir taraftan ağzında gidip gelen yarrak sebebiyle soluk almaya çalışıyor, öteki taraftan götünde pompalanan yarrağın verdiği zevkle inliyordu…

O gün gardiyanlar kızı onlarca defa amından, götünden ve ağzından siktiler. “Amına boşaltırsak gebe falan kalır, başımıza dert olur!” diyerek, her biri ayrı ayrı kızın götünü sikerek, götünün içine boşaldılar. Daha sonrasında, o ana kadar asla birşey olmuyormuş şeklinde sigarasını içen Derya abla, cebinden birkaç selpak çıkarıp uzattı, “Verin şunu orosbuya, götünü temizlesin!” dedi. Bu arada tüm bu olanları izleyen hanımefendiler olarak amlarımız ıslanmış, ilk fırsatta bu gardiyanlara kendimizi iyi mi siktiririz diye düşünmüştük. Nitekim sonradan siktirmiştik kendimizi.

Daha sonraları o kız koğuşun en parlak zeka uslu kızı olmuş, Derya ablanın elini öpmüş, aramıza katılmış, orosbulukta da hepimizle yarışır hale gelmişti.

Arkadaşlar, beni oldukca etkileyen ve aklıma geldikçe amcığımın sulandığı bir anımı daha anlatayım. Birgün koğuşumuza 18’ine yeni girmiş, fakat gebe, körpe bir köylü kızı gelmişti. Ama kız her haliyle yaşından küçük gösteriyordu. Kızın bizi umursamaz tavırları ise canımızı sıkmştı. Koğuştaki kadınlar bu tip kızlara iyi mi davranacaklarını iyi biliyorlardı, birisi, “Kız, adın ne kız senin?” dedi. Kız da, “Güllü!” dedi. Kızın karnındaki şişkinliği fark eden öteki bir hanım, “Ne o kız? Bu yaşta sikilip hamile mi kaldın?” diye sorunca, kız mahcup bir şekilde, “Evet…” dedi. “Kaç aylık kız bu?” diye sordu koğuş arkadaşımız. “6 aylık abla…” dedi.

Bir iki gün sonra hamile kızın neden buraya geldiğini öğrenmiştik. Bizim köylü körpe Güllü’yü, hemen hemen 15 yaşlarındayken görücü usulü evlendirmişler. Sonra bizim minik orosbu kocası askerdeyken komşusuna siktirmeye başlayıp, ondan gebe kalmış. Komşunun karısı da durumu öğrenince bunun evini basmış. Güllü de hanımı silahla korkutayım derken, silahla kadını vurmuş.

Koğuşumuza ilk kere böyle genç bir gebe kızın gelmesi çoğumuzun ağzını sulandırmıştı. Yalnız bu saf köylü kızı da ilk zamanlar bize kafa tutup, (Ben şunu yapmam, bunu yapmam…) demeye başlamaz mı. Güllü’yü Derya ablaya yakınma etmek zorunda kaldık. Derya abla kızgınlıktan köpürdü, “Hele banyo günü gelsin, bu küçük köy orosbusuna yapacağımı bilirim ben!” deyip, banyo günü kızın yanına getirilmesini istedi.

Banyo günü erişince, ranza arkadaşım Fatma’yla birlikte Güllü’yü de aramıza alarak banyoya girdik. Güllü, banyoda diğer kadınların da beraber yıkandığını görür görmez, utanması azaldı ve soyunmaya başladı. Fatma’yla ben Güllü’ye bakarak amımızı okşamaya başlamıştık bile. Köylü kızı Güllü, beyaz teni, yuvarlak toplu götü, hafif kıllı amı, şişkin karnının üstünde dik dik duran iri birer limon kadar memeleriyle tam bir körpe kızdı. Az sonra Derya ablanın Güllü’ye yapacaklarını tahmin ettikçe daha da azdık ve önce kendi zevkimiz için Fatma ile ben öpüşüp, birbirimizin amlarını götlerini avuçlayıp, memelerini okşamaya başladık. Köylü kızı Güllü bizi izledikçe am deliğini parmaklamaya başladı. O da azca orosbu değildi.

İlgini çekebilir:  Aksaray Kız Numaraları

Ben ranza arkadaşım Fatma’nın meme başlarını somuruyor emiyordum ki, Fatma bana, “Dön arkanı kız, götünü yalayyayım!” diyince arkamı dönerek, götümü Fatma’nın yüzüne dayadım. Fatma elleriyle göt yanaklarımı ayırıp, göt deliğimi yalıyor, dilini götümün içine sokmaya çalışıyordu. İnlemelerimiz ve konuşmalarımızla bizi izleyip am deliğini okşayan Güllü’yü de azdırıyorduk. Ben Fatma’ya, “Ohhhhh! Yala erkeğim, yala kocacığım, amcığımı götümü yala!” diyordum. Fatma da, “Ohhhh, mmmmhh, yalıyorum kıız, yalıyorum orosbu!” diyordu.

Köylü kızı hamile Güllü’nün de iyice kıvama geldiğini görünce, “Sende orda kendini okşayıp durma, gel memelerimi emsene kız!” dedim ve onu da sevişmemize kattık. Fatma arkadan am deliğimi götümü yalarken, Güllü’de memebaşlarımı emiyor, ben de Güllü’nün minik memelerini avuçlamış okşuyordum…

Bir müddet bu şekilde seviştik. Az sonra Güllü, “Abla nolur beni de yalayın!” deyince, bu sefer ortamıza Güllü’yü aldık, Fatmay’la beraber Hamile Güllü’nün heryerini yalayıp öpüyor okşuyorduk. Körpe köylü kızı Güllü’nün boyu omuzlarımıza anca geliyordu. Özellikle kızın yaşına göre minik memeleri oldukça hoşuma gitmişti. Güllü’nün her bir memesini emiyor vakumluyordum. “Ufff kız, bu memeleri büyütememişsin, hepimiz burda büyütürüz dimi ablası?” dediğimde, ranza dostum Fatma, “Ohhh, mmmh, evet, bizler bunun memelerini de, götünü de büyütürüz, iki seneye kalmaz at şeklinde bir avrad olur!” dedi. Güllü ise amı götü memeleri heryeri yalandıkça zevke geliyor, ince ince inliyordu…

Biz böyle zevkimize dalıp sevişirken, bizim koğuştan bir ablamız yanımıza gelip, “Hadi kız orosbular Derya abla bekliyor sizi!” deyince kendimize geldik. Köylü kızı saf Güllü, “Ne oldu abla?” diye safça sorunca, “Gel kız, biraz da Derya ablan sevsin seni!” dedik. Güllü tedirgin olmuştu, fakat nafile. Güllü’nün elinden tutarak Derya ablanın yıkandığı geniş bölüme götürdük. Derya abla her biri büyük karpuz şeklinde devasa götü, büyük memeleri, hafif sarkmış göbeğiyle ayakta bizi bekliyordu. İçeri girince Güllü korkuyla komplike tedirgindi.

Derya abla Güllü’nün yanına gelmiş olarak, “Demek herşeye itiraz eden mızıkçı orosbu bu?” diyerek konuşmaya başladı ve sonrasında da Güllü’ye, “Kaç yaşındasın sen kız orosbu?” diye sordu. Güllü, “18’e yeni girdim abla…” dedi. Biz, Derya ablanın seks fantazilerinin ne kadar süresiz ve acımasız olduğunu bildiğimizden, o an olan herşeyden zevk alıyorduk. Derya abla hamile Güllü’nün heryerini süzüyor, biryandan da kızın götünü okşuyor, memelerini kontrol eder gibi sıkıyordu…

Derken Derya abla aklındakileri meydana getirmeye başladı. Güllüye, “Eğil bakayım kız!” dedikten sonrasında, bana, “Selma, gel tut bakayım şu kızı!” dedi. Güllü eğilmiş, ben de omuzlarından tutuyordum. Derya abla, “Kız Fatma, gel bak bakalım şu kızın götüne, 18 yaş götümü?” dedi. Derya ablanın ne yapmak istediğini anlayan Fatma muzipçe gülerek eğildi, gebe Güllü’nün göt yanaklarını ayırıp, kızın göt deliğini inceledi ve “Yok abla, bu kızın götü 18 yaş götü değil, baksana deliği daracık!” dedi.

Derya abla, “Mmmm… Selma kız, sen de bir parmak kontrolü yap bakalım!” dedi. Bunun üstüne ben de orta parmağımı ağzıma götürüp tükrükleyip Güllü’nün göt deliğine soktum. Offf, harbiden kızın götü daracık ve sıcacıktı. “Mmmmhh, abla bence de bu kızın götü en çok 16’sında, yoksa bu yaşta bu kadar dar sıkı delik olmaz!” dedim. Derya abla, “O zaman bu kızın götünü biraz genişletelim de, acele büyüsün şıllık! Verin bakalım şişeyle vazelini!” dedi.

Kadınlardan biri havluya sardığı cam kola şişesi ve vazelini Derya ablaya verdi. Bizim köylü kızı gebe Güllü şişeyi görür görmez ağlamaklı bir halde, bana, “Abla ne yapcaksınız onu?” diye sordu. Ben de Güllü’nün saçlarını okşayarak, “Tatlım merak etme, birşey olmayacak, götünü birazcık genişleteceğiz!” dedim. Diğer hanımefendiler da kendi aralarında zevklenip fısıldaşıyorlardı, “Offf, alabilir mi bu yavru acaba?”, “Bence başı girer, gerisini alamaz!” diye. Derya abla vazelini elindeki şişeye bol miktarda sürüp, biraz da Güllü’nün göt deliğine yedirerek cevapladı, “Alır, alır! Kızlar, bu kız bu hamile haliyle daha neler alır götüne! Hadi domaltın bakayım yerde şu kızı!” dedi.

Biraz çırpınır gibi olunca hepimiz birden üzerine çullanarak, köylü kızı gebe Güllü’yü yerde domalttık. Güllü’nün başlangıcında en az 6-7 kadındık. Birkaçı kızın kolarından, ötekiler bacaklarından, ben de başından tutuyordum. Güllü ağlamaya başlamıştı, “Abla nolur önden sokun, oramdan sokmayın, nolurrr!” diye yalvarıyordu. Derya abla kızın zırlamasına sinirlenip, bana, “Selma kız, kapa şu küçük orosbunun ağzını!” diyince, ellerimle Güllü’nün ağzını kapayarak, “Sus kız gebe orosbu! Burda seni kimse duymaz!” dedim.

Az sonrasında Derya abla elindeki şişeyi Güllü’nün göt deliğine dayadı, ama girmiyordu. Derya abla biraz daha zorlayınca ve zazelinin etkisiyle şişenin başı gebe kızımızın götüne girmişti. Güllü acı acı inledi, “Ayyyy! Ihhhh! Acıdııı! Acıyooorrr!” diye. Bu arada ben Güllü’nün başını tutarken Fatma da alttan kızın memelerini avuçlayıp sıkıyor, “Ohh, ne sütlüdür şimdi bu memeler kız!” diyordu.

İlgini çekebilir:  Telefonda Sıkış Sohbeti İle Boşalma

Derya abla azgın kadınlara şişe sokmada tecrübeli olduğundan, “Durun bakalım daha girmedi!” diyerek, şişeyi kalın kısmına kadar sokmak için birdaha kremledi. Benim de amım iyice sulanmış zevke gelmiştim, “Evet abla, öyle sade başı girmekle olmaz, minimum yarısı girmeli ki, şişe yedim desin kız!” dedim. Diğer hanımefendiler da, “Offf, evet!” diyerek onayladılar. Bunun üzerine Derya abla şişeyi iyice Güllü’nün götüne bastırmaya başladı. Hamile kızın inlemeleriyle beraber kola şişesi santim santim kızın götüne giriyordu. Ben de ellerimle Güllü’nün ağzını kapamakta zorlandığımdan, “Rahatça ısır kız!” diyerek ıslak havluyu kızın ağzına vermiştim.

Hamileliğinin de etkisiyle Güllü’nün şişeyi kalın kısmına kadar almakta iyice zorlandığını gören Derya abla, şişeyi kızın götüne bastırarak, “Ikın kız orospu, ıkın!” diyince, Güllü derin bir soluk alıp, “Iğhhhhhhhh!” diye ıkındı. O anda Derya abla iyice yüklendi ve şişe kalınca bölümü dahil nerdeyse yarıdan fazlasıyla Güllü’nün götüne girmişti. Kızın o andaki yüz ifadesini anlatamam. Bu esnada körpe hamile kızımız Güllü götündeki sert büyük kalınca şeyin etkisiyle çişini tutamayıp işemeye başlamaz mı! Hepimiz gülerek, “Az daha tutamadın mı orosbu!” diye Güllüye takıldık.

Kızcağızın işemesi, Derya ablanın hep yapmak isteyip yapamadığı bir şeyi aklına getirmiş olmalıydı ki, Derya abla, “Durun daha bitmedi!” diyerek Güllü’nün götündeki şişeyi yavaşça çıkardı. ‘Plof!’ diye götünden çıkan şişenin etkisiyle Güllü fosur fosur osurunca, Derya abla bunu bahane ederek, “Vay terbiyesiz orosbu vay, yanımda osurursun haa!” diye çıkıştı. Ardından ayağa kalkıp, bize, “Kızlar yatırın bakayım şu orosbuyu yere!” dedi. Güllü esasen olanların yorgunluğuyla yere boylu boyuna uzandı. Zavallı kızcağız bize, (Abla bana ne yapacaksınız?) der şeklinde bakıyordu. Doğrusu ikimiz de Derya ablanın ne yapacağını bilmiyorduk…

Derya abla iyice zevke gelmiş, yeni ağda yaptığı kılsız amını okşarken, “Yüzüne oturcağım bu orosbunun, tutun bakayım şunu!” dedi. Meğer bizim Derya abla, o şişman büyük götlü haliyle, bir kızı yere yatırıp yüzüne oturmak, kızın yüzünü, götüyle amıyla ezip, sonra kızın ağzına şarıl şarıl işemek istermiş hep. Derya abla bu fantazisini gerçekleştirebilecek bundan iyi zeminin olmadığını biliyordu. Kadınlardan biri kızın bacaklarına oturdu, Fatma’yla ben de kızcağızın ellerini tuttuk. Derya abla o koca götüyle gelip, wcye oturur benzer biçimde Güllü’nün yüzüne oturdu. Amını kızın ağzına dayayarak, “Yala kız! Yala ablanın amını! Ohhhhh!” diyordu. Güllü, Derya ablanın am deliğini yalayabildiği kadar yalamaya başlamıştı.

Derya abla amı yalandıkça zevkleniyordu, “Ohhhh! Mmmmhh! Aferin kız orosbu, güzel yalıyorsun! Dilini sok! Ohhh! Yala küçük kaltak, yala!” diyordu. Derya abla o iri haliyle adeta bütün ağırlığını vererek kızın yüzüne oturmuştu, kızcağızın yüzü Derya ablanın koca götünden dolayı gözükmüyordu. Derya abla arasıra kızın yüzünden hafifçe kalkıyor, Güllü’nün soluk almasına müsaade ediyor, sonrasında tekrar kızın yüzüne oturup, “Ohhhhh!” çekiyordu. Dakikalarca böyle devam ettikten sonrasında Derya abla eğilip Güllü’nün saçlarından tutarak, “Aç bakayım kız ağzını, ağzına işeyeceğim!” diye sertçe buyruk verdi. Kızcağız, “Abla nolur yapma!” dese de, Derya abla, “Aç kız orosbu, aç ağzını! Yoksa götümle boğarım seni burda!” diyerek kızcağızı sindirdi.

Ben de körpe kızın o halini gördükçe inanılmaz zevk alıyordum. Derya ablayı iyice kudurtacak söz da Fatma’dan geldi, “Offff, hadi abla, içir Bira’nı şu kıza! Ha bir şişe bira içmiş, ha senin sidiğini içmiş!” dedi. Bunu duyan Derya abla, “Ohhhhhh! Evet, aç ağzını kız, hadiii aç!” diyerek Güllü’ye söylendi. Derken az sonrasında kızcağız ağzını açtı. Derya abla birkaç saniye kızın ağzı açık vaziyetteyken bekledi, arkasından şarıl şarıl işemeye başladı. Derya abla kızın ağzına işedikçe, ‘Ohhhhhh!’ çekiyordu. Kızcağız Derya ablanın sidiğini yutmamaya çalıştığından ağzından taşırıyor, ama Derya abla busefer kızın yüzüne işiyordu. Güllü gözlerini kapayıp Derya ablanın işemesinin bitmesini bekledi…

Az sonra işemesini bitiren Derya abla ayağa kalkıp, “İşeyecek olan işesin bu orosbuya!” diyerek kenara oturup, bizi izlemeye başladı. Bunun üzerine hanımefendiler birbir yerde yatan kızın üstüne gelip işemeye başladılar. Ne asılsız söyleyim, ben de kızın yüzüne değil, fakat memelerinin üzerine işedim. Yalnız ranza arkadaşım Fatma’nın kızın yüzüne oturup işerken, ‘Zort!’ diye osurup, “Ayy, kusura bakma kaçırdım!” deyişini de unutmuyorum.

Bu fasıl da bittikten sonra, hep beraber Güllü’yü temizleyip sabunlayıp yıkadık. Kızı yıkarken, “Kızım burası hapishane, burda herşey olur. Akıllı ve saygılı olursan bizim şeklinde rahat edersin!” diye ona moral verdik.

Nitekim Güllü de ilerde bizlere alışıp, zeki uslu bir kız oldu. Güllü’ye doğum yapmasında ve sonrasında hep Derya abla yardım etti. Güllü’nün bir kızı oldu. Derya abla Güllü ve kızına sahiplendi. Sonradan duyduğuma bakılırsa Güllü iyi halden ötürü erken çıkmış. Kan davasından korkmuş olduğu için ismini değiştirmiş, şimdilerde İstanbul’da orospuluk yapmış olup, kızına bakıyormuş.

Kocamın Halasının Oğlu Tokmakcım Oldu

Teşhirci Yengem Beni Kudurttu

Oy kullan post

Yorum yapın

onwin giriş sahabet giriş 1win giriş