Sohbet Numaraları Türkcell



Adım Necla. 22 yaşında, kısa Sohbet Numaraları Türkcell
boylu, iri memeli, dar belli, dolgun kalçalı, kendime göre sexy birisiyim. Ama boyumun kısalığı sebebiyle erkeklerin hep tercihinin dışında kalmış, Kuaför Sohbet Numaraları Türkcell
dükkanı işleten bir bayanım. Dükkanımda bayanların çeşit çeşit sikiş fantazilerini dinleyerek sekse ilgim ve merakım giderek artıyordu. Kendime adam arkadaş edinir, çoğunlukla daha ilk buluşmamızda, en çok ikinci yada üçüncü Sohbet Numaraları Türkcell
buluşmamızda ise ayrılırdık, hep sıkıntı boyumun kısa olmasıydı (boyum oldukça kısa, hatta bazen bana Cüce diye takılırlar!). Bu vaka canıma tak etmişti, ama ne umar, bayanlar sikişmekten anlattıkça ben kuduruyor, boyama odasına geçerek amcığıma basıyordum parmağımı… Babamı, otomobilini yıkarken düşmesi hemen sonra kanamasının devam etmesi nedeniyle hastaneye Sohbet Numaraları Türkcell
yatırmıştık.

Sohbet Numaraları Türkcell
Ara

Erkek kardeşimizin olmaması, diğer iki ablamın da evli olmaları, annemin de (2 yıl önce) ölmesi nedeniyle, babamın yanında ben kalıyordum. Babamın kaldığı oda 3 benlik bir odaydı ve her insanın refakatçısı vardı. İçlerinde tek Sohbet Numaraları Türkcell
hanımefendi bendim ve hepimiz gibi koltuklarda uyukluyordum. Bir ara yukarı köylerden bir hasta daha geldi, onu Sohbet Numaraları Türkcell
da taburcu olan hastanın yatağına yatırdılar. Onun da yanında adam refakatçı kalıyordu ve ben yine koltuklarda uyumaya devam ediyordum. Babamın kanaması devam ettiği için de bırakmama izin verilmiyordu. Hemşire bana, babam için acele olarak kan bulmam gerektiğini, stoklardaki kanlara ilave yapılması gerektiğini söyledi.

Babamın kanı ise zor bulunuyordu. Tanıdığım herkesi aradım, fakat kan verecek kimse bulamadım. Polis, Belediye, Radyo derken kan Sohbet Numaraları Türkcell
bulamamıştım… Ben sıkıntıdan ağlarken, yeni gelen hastanın damadı (ismininin Ayhan olduğunu öğrendim, 1.80 boylarında, iri yapılı, ela gözlü, kel birisiydi ama kelliğine karşın yakışıklı görünüyordu, Samsunda memurmuş), bana niçin ağladığımı sordu. Ben de babama kan aradığımı, bulmamın imkansız olduğunu Sohbet Numaraları Türkcell
söyledim. Şansa bak! Gökte ararken yerde bulmuştum! Onun kan gurubu da aynıymış ve babama kan verebileceğini söylemiş oldu. Bunu akılları o kokuda kaldı kendisine sarılrak teşekkür ettim (sadece boyum fazlaca Sohbet Numaraları Türkcell
kısa olduğundan göğüs bölümüne bile gelemiyordum).

Sohbet Numaraları Türkcell
Ucuz

Konuşa konuşa hemen kan bankasına gittik. Arkadaşlarından kan gurubu uyanlar olduğunu, gerekirse isteyebileceğini söylemiş oldu. Birlikte içeri girdik. 3 ünite daha acele olarak kan bulmamız icap ettiğinin söylenmesi üstüne Sohbet Numaraları Türkcell
dostlarını aradı. Bir müddet sonrasında bulamadığım kandan 4 birim daha kan daha gelmiş ve fazlaca sevinçli olmuştum… Kanını verdikten sonrasında kendisine tatlı ısmarlamak istediğimi söyledim. O da, “Zaten ısmarlamasan bile ben yemek zorundayım.” dedi ve beraber pastane kısmına geçtik. Onun sevilmiş olduğu tatlılardan aldık. Ben tatlıların parasıı ödeyeceğim vakit, “Bayana hesap ödetmek adamın şanına sığmaz!” diyerek bana ödetmedi. Onun bu hareketi nedense bana göre sanki beni sikmenin altyapısını hazırlıyor benzer biçimde gelmişti.

Sohbet Numaraları Türkcell
Hemen Ara

Tatlıları yerken bana, “Eşiniz ne iş yapar?” dedi. Ben de, “Bekarım…” dedim. Kendisi ise, “Ben evliyim, iki çocuğum var, eşim öğretmen, kendisi gelemedi, ben kayınpederin yanında kalacağım, üç tanede zibidi kayınçom var ama geleceklerini de tahmin etmiyorum, ihale emir doğrultusunda bana kaldı.” dedi. Tatlılar yendikten sonrasında beraber yeniden hastalarımızın yanına gittik. Babama Ayhanı tanıştırdım, “Kan veren kişi baba, (yatan hastayı gösterek) bu amcanın da damadıymış.” dedim. Tanıştıktan sonra, geleneksel hasta muhabbeti fala derken gece olmuş benim yatacak yer sıkıntım yine başlamıştı. Herkes koltuğuna yatarak uyuyor, ama ben yatamıyordum, üzerimdeki tayt nedeniyle bir çok beni dikizliyordu.

İlgini çekebilir:  Telefonda Chat Sohbet Numaraları

Bir ara Ayhan bana yaklaşarak, “Ben babanıza bakarım, siz evinize gidin!” dedi. Ben de evimizin Giresunda bulunduğunu, başka da gidecek yerimin olmadığını söyledim. Ayhan kendi koltuğunu da bana vererek iki koltuğu birleştirip dışarı çıktı. Kaç gündür doğru düzgün uyuyamadığım için hemen uyumuşum. Bir müddet sonrasında koluma bir dürtme ile uyandım. Ayhan. Bana yan taraftaki hususi odanın hastası gelinceye kadar anahtarını görevlilerden temin ettiğini, orada rahat rahat uyuyabileceğimi söylemiş oldu. Birlikte bakmaya gittik. İçeride hasta yatağından hariç çekyat ve duş vardı. “Teşekkür ederim!” deyip yeniden sarılarak öpmek istedim, fakat yüzüne ulaşamıyordum. “Çok iyisiniz, sizi öpebilirmiyim?” dedim.

Eğildi, yanaklarından öptüm ve sonrasında yeniden sarıldığımda, göğüslerimin arasından başlayıp çeneme doğru uzanan bir kabarıklık hissettim. Siki sertleşmişti ve sikinin kalp atışı gibi hareketlerini göğüslerimin arasında hissediyordum. Aslında asla bırakmak istemiyordum, ama Ayhan, “Ben artık hastamın yanına gideyim…” deyince sarılmayı bıraktım. Ayhan gittikten sonrasında hemen güzel bir duş aldım ve duşun altında kendimi doygunluk ederek çekyata uzandım, uyudum. Koridordan bağrışma sesleri üzerine uyandığımda gece 4 sıralarıydı. Hemen çıktım bakmaya neler oluyor diye. Diğer koğuşta yatan hastalardan biri ölmüştü. Ölen hastanın yakınlarının gürültüsüne Ayhan da uyanmış ve ayakta idi. Ölü yakınları gittikten sonra babama bakmaya gittim. Babam mışıl mışıl uyuyor, öteki hasta yakınları ise horluyorlardı. Ayhan koltuğuna yatacağı sırada, ben ani bir kararla, “İçeri gelirmisiniz, bunların yanında uyunmaz!” dedim ve elinden tutarak odaya aldım. “

Çekyatta siz yatın, ben de hasta yatağında yatarım.” dedim. Ayhan da, “Hasta yatağında kimse yatmasın diye özellikle tembihlediler, ben en iyisi yeniden gidip koltukta yatayım!” dedi. “Ozaman çekyatta beraber yatalım, ikimiz huzurlu sığarız!” dedim. “Bilmem ki iyi mi olur?” falan dedi, ama ben ısrar edince kabul etti… Sırt sırta vererek yattık çekyata. Ayhan duvardan tarafa yatmıştı. Birkaç dakika sessiz yattıktan sonra biz de uyuyamamış, ikimizde de kıpırdanmalar başlamıştı. Çekyatta bir ben o yana, bir o bu yana birkaç kez dönüp durduktan sonrasında, en sonunda benim kalçam onun sikine dayanmış halde kalmıştık.

Ayhanın siki kalkmış ve götüme baskı yapıyordu. Ben de götümü yarağına bastırıyordum. İkimiz de konuşmuyorduk, fakat bu vaziyet ikimizin de hoşuna gidiyordu. Bir süre bu şekilde yattıktan sonra Ayhana, “Siz de uyuyamadınız ha?” diye sordum. “Evet, uykum firar etti!” dedi. Yönümü Ayhana döndüm ve gülerek, “Sizinkinin de uykusu yok galiba!” dedim. “Anlamadım?” dedi. “Aletiniz!” dedim. “Haa, o mu? Sizin yüzünüzden heyecanlandı!” dedi gülerek. Elimi pantolonun önüne atarak sikinin üzerinde gezdirdim, “Rahatlatmamı istermisiniz?” dedim. “İsterim istemesine de, yakalanmayalım!” dedi. “Bu saatte kim gelir ki?” dedim ve derhal (kuaföre gelen müşteri karıların anlattığı gibi) fermuarını açarak elimi sikine attım… Sikini biraz ovuşturduktan sonra tamamen kazık şeklinde oldu. Sikini yerinden çıkardım, oldukça büyük ve iri idi. İlk defa canlı yarrak görüyordum.

Damarları şişmiş, sikinin başı alev topu gibiydi. İyice ileri geri sıvazladım, sonra elimi tükürükledim yeniden sıvazladım. Başımı tutarak, “Emmek istermisin?” dedi. “İlk kez dokunuyorum…” dedim. “Bakiremisin?” dedi. “Evet!” edim. “O zaman ancak oynaşalım, ileri gitmeyelim!” dedi. “Benim için ayrım etmez, ben size ayak uydururum!” dedim ve yarağını emmek istedim, ancak ağzıma sığmıyordu ve nasıl yapılacağını da açıkcası bilmiyordum. Sonra birden doğruldu ve beni kucağına aldı, dudaklarıma öyle bir yumuldu ki, beni suyumu çıkartırcasına sıkıyor, iri ve geniş elleriyle popomu avucunun içerisine almış iyice yoğuruyordu.

Kucağında bir iki dakika arasında benim orgazm olarak zangır zangır boşalmam bir oldu. Sarsıla sarsıla boşalmam bitince, “Hayırdır, derhal geçtiniz!” dedi. “Ne yapayım, elimde değil, bir hoş oldum!” dedim. Sonra benim memelerimi okşamaya ve sıkarak yoğurmaya başladı. Üzerimdeki penyemi çıkardı, memelerimi görünce, “Boyun birazcık minik fakat göğüslerin bayağı dolgun ve taş şeklinde!” diyerek sütyenimi de çıkardı. “Cücelere benziyorum değil mi?” dedim. “Yok öyleki demek istemedim…” dedi. “İstersen bana Cüce diyebilirsin sikicim!” dedim, iyice tahrik olmuştum bundan dolayı. “Bana sikicim mi dedin?” dedi. “

İlgini çekebilir:  Telde Seks Sohbeti Numaraları

Evet sikicim olmanı istiyorum, beni sikmeni isterim!” dedim. “Nasıl olacak bu iş? Sen bakiresin!” dedi. “Olsun sik beni, zaten başka sikende olmaz, hepimiz boyuma taktı!” dedim. “Boy mühim değil güzelim, kutu iyi olsun yeter! Ama ilk kez bu kadar minik boylu birisiyle sevişiyorum, daha evvelinde hanımın kısa boylu bir arkadaşını sikmiştim, fakat o senden 20-25 santimetre büyüktü. Üstelik benim aletim biraz büyük, boyu 21 cm, bu yüzden eşimle sıkıntı yaşıyorum, sen alabilirmisin bilemem?” dedi. Ben de gülerek, “Olsun, alabildiğim kadarıyla sokarsın!” dedim. Sonra beni çekyata uzatarak taytımı çıkarttı ve pembe tangamı görür görmez, “Sen de az değilmişsin!” dedi. Eliyle tangamı bir sağa çekiyor bir sola çekiyor, amcığımı sıvazlıyor, “

Ne kadar temiz amın var, kaymak şeklinde! Ağda mı yapıyorsun, ilk kez bu kadar pürüzsüz bir am görüyorum.” dedi. “Hayır, tüy dökücü krem kullanıyorum!” dedim. Amıma yumulup emmeye başladı. Dilini am deliğimin derinliklerine soktukça, zevkten bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. “Ayhan bey biraz daha emersen zevkten çığlığı basacağım, dayanamıyorum!” dememle bir kere daha boşalmam bir oldu. Ayhan da, “Ohooo işimiz var senle, daha yalarken bağırmamak için kendini zor tutuyorsan, benim bu azmanı sokarsam hastaneyi başımıza toplarsın, ne yapacağımı bilmem!” dedi. Ben de, “Ne olur sik beni, bağırmamaya çalışırım, en azından deneyelim!” dedim. “Tamam ozaman!” diyerek ve pantolonunu çıkardı.

Donunu da indirdiğinde gözlerime inanamadım, ellediğim kadarı da içerideymiş, o denli büyük bulunduğunu bilseydim asla sulanmazdım, korkmaya başlamıştım… Tangamı çıkarıp am deliğimden akan sularla sikini iyice ıslattı, amımı biraz parmakladı ve yarağını tekrar ağzıma yaklaştırıp, “Azıcık em, bunun keyfi burada!” dedi ve yarağını ağzıma dayadı. Ancak başı yumruğum kadar vardı, ağzıma almak istedim ama sığmıyordu. Yüzüme dayanmış haliyle boyu çenemle başımı geçiyordu. Sikini başını biraz yalayıp çevresini tükürükledim ve “Yeter, hadi sik!” dedim. Sonra sütyenimi alarak ağzıma soktum, sütyenimi ısırıp elimle de ağzımı kapattım. Ayhan gülerek, “Ne oluyor?” dedi. Ben de, “Kıyamet kopacak şimdi, hadi hazırım!” dedim. Beni çekyatın ayak kısmına çekti, kendisi yerde kalarak yastığı katlayıp altıma doldurdu. Ayakalarımdan çekerek am deliğimi sikinin hizasına getirdi ve sürtmeye başladı. Artık sikilmek için can atıyordum, ama o kocaman yarrağın am deliğime nasıl gireceğini hesaplayamıyordum. Sikini aşağı yukarı sürterek am deliğimin üstünde gezdirirken ben yeniden boşaldım.

Bu sefer amcığımdan resmen kanal benzer biçimde su akıyordu… Amımdan çıkan sularımla yarağını iyice ıslatıp, sikinin kafasını am deliğime dayadığında, siki amımın dudaklarıyla birlikte içeriye girmek istiyordu. İki elimle amımın dudaklarını sağa sola açtım. Ama o hala sokmak için uğraşıyordu. Ben de ağzımdaki sütyeni iyice ısırıp dişlerimi sıkarak, onun bastırarak girmeye çalışmasına alışıyordum. Epey bir uğraştan sonrasında sonucunda başı girmiş ve ben derin bir Ohhh çekmiştim. Ayhan da, “Oh be başı girdi, gerisi gelir!” diyerek iki eliyle tuttuğu sikiyle ileri geri yaparak milim milim sokuyordu. Amımı yara yara birazı daha girdiğinde nerdeyse nefes alamıyordum. Kasıklarımı tutup beni kendisine çekerek belimi yukarı kaldırdı. Belim kırılacak gibi kasılmıştım, fakat amcığımın birazcık açıldığını hissediyordum. Bir kaç kez ileri geri yaparak biraz daha soktu ve “Sıkı dur şimdi, tamamını sokacağım, bağırma!” dedi. Dişlerimi sıkmamla, onun da bastırıp yüklenmesi ve amımdaki yanmanın başlaması bir oldu.

İlgini çekebilir:  Telde Canlı Sohbet

Amımın içinde yangın vardı artık… Siki amımın içerisini dağıta dağıta aşama kaydediyor, içimde ılık bir sızıntı hissediyordum. Biraz daha git gel yaptıktan sonrasında tamamen abanarak tümünü bir çırpıda amımın derinliklerine indirdi. Sonunda kızlığım gitmişti. Sikinin içimde başka bölgeleri de gerdiğini hissediyordum. Bir kaç kere git gel yaptıktan sonra çıkardığında siki kıpkırmızı kan olmuşutu. Sikini niye çıkardığını anlayamadım, ben daha sikilmek istiyordum, ağzımdaki sütyeni çıkarıp, “Bu kadar mı?” dedim. “Dur!” dedi ve külodumu alarak sikini ve am deliğimi iyice sildi, “Çantanda kremin var mı?” dedi. “Var!” deyip çantama uzandım ve kremi verdim. Kremle yarağını iyice kremledikten sonra am deliğime yeniden yerleştirdi. Bu sefer tıkır tıkır giriyordu. “Madem kremle bu kadar kolay olacaktı, niçin ilk seferinde yapmadın?” dedim. “İlk sikilmenin farkını ve tadını anla diye yapmadım!” diyerek amcığıma pompalamaya devam etti… Belim uyuşmuştu, “Artık altımdaki yastığı alsanız!” dedim. Altımdaki yastığı çekip attıktan sonrasında bacaklarımı omzuna alıp öyle bir abandı ki, herifin sadece göbek ve göğüs kısımlarındaki kıllarını görebiliyordum, yüzünü görmem imkansızdı. Beni ikiye katlamış gibiydi.

Boyum esasen kısaydı, bu pozisyonda kendimi daha da kısalmış gibi hissettim. O ise iyice abanarak tamamını yerleştirip çıkartmaya devam ediyordu. Her yerleştirip çıkardığında amcığımdan ‘Cork Cork’ sesler geliyordu. Çok ağırdı, fakat sikişi zevkliydi. Ona ayak uydurmaya çalışıyordum, fakat nefes alışım zorlaşmıştı. Durdu, eğilip dudağımı öperek, “Yorulduysan başka pozisyon deneyelim!” dedi. “İyi olur valla!” dedim. Amımdan çıkmadan beni kucağına aldığı gibi, oyuncak bebek gibi kucağında odanın içinde dolaştırarak sikinin üzerinde hoplatıyor, ara sıra de yatağa, buzdolabına dayayarak sikmeye devam ediyordu. Sırtımı duvara iyice yapıştırıp hızlı süratli vurdura vurdura siktikten sonra, çekyatın üstüne oturdu ve beni kucağında indirip indirip kaldırmaya başladı.

Bu pozisyonlarda kaç kez boşaldığımı hatırlamıyorum bile. Sonra amcığımdan çıkmadan sırtüstü uzandı ve beni belimden tutarak indirip kaldırmaya başladı. Beni o şekilde zıplatıyordu ki, sanki elinden kurtulup düşecekmişim gibiydim. Daha sonrasında beni kaldırıp indirmeyi bıraktı ve “Biraz da kendin istediğin gibi devam et!” dedi. Bacaklarım uyuşmuştu, pozisyon değişiklik yapmak için üstünden kalktığımda amcığımdan sular akıyordu. Amımın deliği dev gibi olmuş, altımda ise kolum kadar yarrak kafasını oynatarak amıma bakıyordu. Diz çökerek yavaş yavaş yarrağın üzerine inmeye başladım, üzerine oturmamla am deliğimin derinliklerine kadar indirmem bir oldu. Üzerinde kalçalarımı kıvırtarak daireler çizerek gidip geliyordum.

Bir zaman sonrasında Ayhanın yüzünün şekilleri değişmeye ve vücudu kasılmaya başladı. Sonra birden, “Kalk boşalıyorum!” diyerek belimden tuttu ve beni üzerinden itti. Yerdeki taytımı alıp yarağına götürdü ve boşalmaya başladı. Öyle bir boşalıyordu ki, taytımın sağından solundan menileri taşıyor, etrafa akmaması için taytımı devamlı katlıyordu… Boşalması iyice bitince o devasa yarrak az az söndü. Beni tutarak, yüzümü yüzünün hizasına gelcek halde yanına çekti ve “Şimdi hanım oldun, pişmanmısın?” dedi. “Niye pişman olayım ki? Aksine çok memnunum! Hem sikilmeyi kendim istedim! Sikilmek için üç dört kez adam bulmuştum, fakat boyum kısa diye sikmediler beni, o yüzden sana oldukça teşekkür ederim! Hem biliyormusun, bu boyumla beni kimse almaz aslına bakarsanız! Beni sikmek istediğin zaman sana gelirim, sikersin!” dedim. Ayhan da, “

Erotik hikayeler Düşünürüz…” dedi. Ve babam 23 gün sonrasında taburcu olana kadar her gece sikiştik. Bazen hususi odada, ara sıra de arabasında sikişmenin tadını çıkardım. Babamdan 2 hafta sonrasında da Ayhanın kayınpederi taburcu oldu. Ama sikişmeye devam ediyoruz, kendimi Ayhana siktirmek için Samsuna gidiyorum, amcığımı doldurup geri geliyorum. Ne yapayım, boyum kısa diye kimse beni sikmek istemiyor. Kısa boyluysam ne olmuş ki, herkesteki am bende de var!

Oy kullan post

Yorum yapın

onwin giriş sahabet giriş 1win giriş