Görüp görebileceğiniz en iyi evrimi Kaşar kız numaraları İstanbul
geçirmiş biriyim. Ve seks hikaye yazmaya üniversitede başladım zira kendime yatırım yaptım. Gittim spora yazıldım. Hayvan şeklinde rejimler yapmış olup daha üçüncü Kaşar kız numaraları İstanbul
ayımda epeyce zayıflamıştım. Giden yağlar yavaştan kasa da dönüşmeye başlamıştı. Omuzlarım, göğüslerim… Hayatımda ilk kere kızlar gelip merhaba veriyor, tanışmaya çalışıyordu. Çok temiz kalpli, iyi niyetlilerle de tanıştım ama lisede geçirdiğim o yıkık yaşamın acısını çıkartma peşindeydim. Bu yüzden kimseye acımam yoktu. Yatağıma attıktan sonrasında hepsini karşı umursamaz oluyordum. Ben onlardan kaçtıkça da kovalanıyordum. Yani klişeleşmiş ne var ise gerçekti, tüm bunlar yaşayıp bizzat edinim ettim. Sex hikayesi mevzusundan hariç daha nice hikayem var. Fakat yakın tarih Kaşar kız numaraları İstanbul
olduğu için önce bunu anlatmak istedim. Serimin devamı olacaktır, takipte kalınca!
Eski sevgilim söylediğim İrem’le aslen vize döneminde takılmaya başlamıştık. Aşırı başarısız olduğum, anlamakta zorlandığım derste bu kız iyiydi. Ders notu istemek için gitmiştim yanına fakat ‘gel beraber çalışalım’ teklifini almıştım. Abartmıyorum, herkes benimle olmak istiyordu! Çünkü onlar için de artı Kaşar kız numaraları İstanbul
bir statü demek oluyordu. OO sen Yasin’le mi çıkıyorsun cümlesini hissetmek için bile değerdi benimle beraber olmak. Kendimi abarttığımı sanıyor, hatta birazda irrite oluyorsunuz fakat sikiniz, vajinanız sağ olsun. Ben olduğu gibi bütün gerçekliği sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. İrem’le tanışmaya başladığımda başka kısımda olan ve en yakın arkadaşı hatta kankası diyebileceğim Sinem’le de tanışmış oldum. Yalan yok, bir defa olsun yan gözle baktığını görmedim. Öyle çıkaracak yaklaşımları da olmamıştı.
Kaşar kız numaraları İstanbul
Ara
Uzatmayayım, vizeler bitene kadar çokça kez bir araya gelmiştik. İlk yakınlaşma da yeniden ders emek harcama bahanesiyle evime gelmesinde olmuştu. Kendimizi yatakta bulmuş, sevgili kafasında takılmıştık. Bir yandan da vizeler olduğu için üzerinde durmamıştım. Kaşar kız numaraları İstanbul
Sevgililik modu da hoşuma gidiyordu. Çok sıcak, insanı yanında eğlenceli hissettiren biriydi. Tek bir darlaması, kıskançlığı yoktu. O huzur bile başlı başına yetiyordu. Vizelerden sonrasında hep birlikte içmeye gitmiştik. İlk o zaman kankası Sinem’den etkilendiğimi anlamıştım. Çok güzel içiyordu, rakıyı, sigarayı… İzlerken fanatik kalıyordum. Kurduğu her cümlede, yaptığı her espride zeka fışkırıyordu. İrem ancak onun gölgesinde kalıyordu fakat bunun bile bilincinde değildi ki bir nevi kendi elleriyle başlatmış oldu.
Her zamanki benzer biçimde İrem’den de sıkılmaya başlamış, telefon etmez, aramaz olmuştum. Neredeyse üç gün boyunca aramalarına dönmemiş, okulda bile önüne çıkmamıştım. Sadece ortak dersimiz var ise orada denk geliyorduk. Niye aramıyorsun, sormuyorsun Kaşar kız numaraları İstanbul
sorularına da cevap vermiyordum. En son iyice kızıp ‘istemiyorsan ayrılalım Yasin!’ demişti. Bense tüm boş bakışlarımla ‘olur…’ diyebilmiştim. Biliyorum, oldukca karakter yoksunu davranışlar fakat beni bu hale de yeniden sizler getirdiniz. İsmi İrem değildi, Cansu’ydu, Pelin’di, Ezgi’ydi ama sonuçta kızlardı. Neyse! Dönelim başrolümüz olan Sinem’e!
Kaşar kız numaraları İstanbul
Ucuz
Akşamına telefonum çalıyordu. Arayan Sinem’di. Yalan yok heyecanlanıp açmıştım telefonu:
Kaşar kız numaraları İstanbul
Hemen Ara
Telefonu kapatmıştı. Hayal ettiğim konferans mutlaka bu değildi. Üzülmediğimi düşünüyordum fakat üzülmüştüm. Çünkü hoşuma giden bir kadını elde edebilme ihtimalimin kalmadığını düşünmüştüm. İşte bir ihtimal de sırf bu nedenle peşine düşmüştüm. Sevgililikten oldukça daha iyisini, tam da ihtiyacım olan fuckbuddy birlikteliğini başlatmıştım.
Arkadaşın arabasını ödünç almıştım. Daha yani gittiğimiz bir mekanda dostum ‘şu kızı bana ayarla, arabayı bir ay sana veririm’ demesiyle isteğini gerçekleştirmiştim. Maddi durumum öyle oldukca iyi değildi. Kredi kartlarımın çoğunu da doldurmuş, zaman zaman sevgililerimden para alıyordum. O dereceydim yani! Dersim bitmişti, otoparktaki arabama geçip, motoru çalıştırmıştım. Usulca okulun otopark çıkışından yola çıkmıştım. Yolda ilerleyince durak vardı. Gözüme Sinem ilişmişti. Malum kış ayı, hava da oldukca oldukca soğuk olmasa da öylece durakta beklemek hepten insanı hayattan soğutuyordu. Normalde öneri etmeyi bırakalı fazlaca olmuştu fakat resmen yaşamak için bu sefer ben teklif etmiştim.
Camın arabası aleni, sağ taraftaki durakta bekleyen Sinem! Kafamı göstererek:
Okulda oldukça fazla curcuna çıkaran biri değildim. Cool denilecek tavırlarımla uzak dururdum olaylardan. Fakat vücudum da sağlam olduğu için kimse efelenmeye cesaret edemezdi. Zaten yakın dövüş eğitimleri bile almıştım. Pişman ederdim kısaca. Tabi aslolan vaka Sinem’in benim neler yapabileceğimi fazlaca iyi bilmesiydi. Çünkü görüyordu gerçekten, gözlerimdeki boş vermişliği görüyordu! Tatsızlık çıkmasın diye binmeyi kabul etmişti.
Siyah, yüksek topuklu botu vardı. Hemen üzerinde içine iyi mi girdiğini merak ettiğim, her yerini saran grimsi siyahımsı kot pantolonu kalçasındaki bütün ayrıntıyı göstermeye yetiyordu. Göbeğini yayınlayan omuz dekolteli bordo bir kazak üzerine çekmiş olduğu deri ceketle yan koltuğumda oturuyordu. Ufak sırt çantasını da kucağına almıştı. yaşamamıza yetecek kadar beni azdırmayı başarıyordu.
Konuşmayı bırakmıştık, başka sual ve verebileceğim bir cevabı yoktu. Bir zaman dolanmıştık sokaklarda, caddede, şehrin derhal her yerinde. Konuşmuyorduk. Sadece arabanın kuvvetli motorunu ve yolu ezip gidişini dinliyorduk.
Bu sefer soru sırası bendeydi fakat tek bir tane yetmişti rotamı belirlemek için. Çünkü çoktan evimin yolunu tutmuştum.
Hava hafiften kararmaya başlamıştı. İzbe sokaktaki evimin önüne park etmiştim arabamı. Benden ilkin çıkmıştı içeriden. Önden gidiyordu zira ilk defa gelmiyordu evime. Suskunluğumuz bütün ısrarıyla devam ediyordu. Cebimden çıkarttığım anahtarımla dış kapıyı açtım. Bir kat yukarıya çıkınca da dairemin kilidini. İçeriye girdiğimizde aleni mutfak olan salona ilerledi. Dolabı açıp viskiyi ve çikolataları çıkardı. Bense ardından üstümdeki montu çıkarıp kenara koymuştum. Arabama binmiş olduğu anda aslen anlamıştı yaşayacağımızı ama razıydı.
Bardak bile almadan kendini koltuğa atmıştı. Açıp kafasına diklemiş, çikolatadan da ufak bir parça ağzına attıktan sonrasında deri ceketinin cebindeki paketten bir dal çıkarıp yaktı. Peşine deri ceketini de çıkarıp, paketi koltuğa bıraktı. Onu izlerken daha da oldukça büyüleniyordum. Unuttuğum bir hissi alevlendiriyordu, aşkı…
Bardakları alıp yanına geçtim. Bardağın birini uzatıp doldurmasını rica ettim. Diğerini de doldurması için uzattığımda:
Viskiyi bana uzatmış, ayaklanmıştı. Bana bakarak önce üzerindeki bordo kazağı çıkarttı. Çok büyük değildi memeleri, hatta İrem’le kıyaslayacak olsam fındık kadar bile diyebilirdim. Ama sadece görselliği değil tavırları bile hala aşık olduğumu düşündürmeye yetiyordu. Pantolonunun düğmelerini de açmış, zor şer sıyırmıştı. Mor sutyeni ve külotuyla kalmıştı. Dantel bilgileri vardı. Ne fazlaca pahalı ne de çok ucuzdu. Her halükarda sikimi çoktan kaldırmıştı. Normalde eline almayıp muamele çekmediklerinde kolay kolay kıpırdamazdı bile!
Yarı çıplak vücuduyla yeniden koltuğa dönmesi ve elimdeki viskiyi alıp, kafasına diklemesiyle başlamıştı. Pantolonumun düğmelerini açtı. Boxerimle beraber sıyırıp, sikimi ortaya çıkardı. Eline alıp ilkin okşadı. O sırada gözüme ‘büyükmüş cidden’ der benzer biçimde bakış atınca geri sikime odaklandı. Yalamaya başladığında sanki rüyada sandığım an son bulmuştu da ben dünyaya dönmüş gibiydim. Elim yavaşça aşırı yumuşak ve ufak sayılabilecek göt lobuna gitti. Sıkarken elimi yavaşça amına da sürtmeye başladım. Külotunu kaldırıp parmağımı içerisine de soktuğumda ‘OHH’ demeye başlamıştı. Yalamaya devam ederken sikimin iyice sertleştiğini anlayabiliyordum. Diğer elimi çenesine götürüp, kafasını kaldırdım. Salyası hala sikimle ağzı arasında gidip geliyordu. Dilimle hepsini ağzıma yönlendirip öpüşmeye başladım. Dilini minimum benim kadar iyi kullanıyordu. Öpüşmesiyle bile beni kendine fanatik bıraktırmıştı.
Koltuğa doğru uzandırdım öpüşmeye devam ederken. Kalçasını sağ elimle okşamaya devam ederken külotunu sıyırmaya başladım. Öpmeye boynundan devam ettim. Yavaşça kaldırıp sutyenini de çıkartım. Artık küçük memelerini de görebiliyordum. Meme uçları mükemmel bir biçimde belirginleşmişti. Bir zaman yaladıktan sonra az daha aşağıya inip diz kapaklarına kadar sıyırdığım külotunu temelli çıkardım. Klitorisini dudaklarımın içinde dilimle işlem çekerken am deliğine de parmaklarımı sokmaya başladım. Aşırı zevke gelmiş hiç bitmesin istercesine kafama bastırıyordu. Solda boşta kalan elimi de çoktan sol memesine atmış, meme uçlarıyla oynuyor memesini avucumun arasına alıyordum. Nefesini o kadar derinden alıyordu ki bacakları bile kasılmaya başlamıştı.
Son kelimesini duymamla birlikte ayaklandım. Pantolonumu süratle çıkarttım. Patlamaya hazır sikimle amına balıklamasına daldım. Her sokuşumda daha da zevke geliyordu. Sıcacık olmuş dar amında sikim de adeta bayram ediyormuşçasına coşuyordu. Bir, iki, üç derken daha fazla dayanamayıp ikimiz birden orgazma ulaşmıştık. Sikimden çıkan döl olduğu şeklinde amının içinde kalmıştı. Bilerek çıkartmamıştım, şayet partnerlerimden biri gebe kalacaksa o da Sinem olmalıydı.
Bu kadar net olması beni daha da oldukca azdırıyordu fakat daha yeni boşalmıştım, sarılıp yanında yatmaya devam ederken yanağını, kulağını, boynunu öpmeye devam ettim.
Şimdilik yeterliydi bu sebeple eski sevgilimin arkadaşıyla fuckbuddy olduk hikayesi bir aşka dönüşsün diye hala çabalamaya devam ediyorum.