Bunları düzgüsel bir kafayla yazmaya Ateşli Numaralar020
cesaret edemem. Aynı zevki de alamam herhalde. Kafam güzel… Ve kafamın her güzel olduğu vakit olduğu şeklinde, belimin aşağısından süregelen o Ateşli Numaralar020
tanıdık ve baştan çıkartıcı enerji tüm vücuduma yayılıyor. Beynime ulaştığında beynimden pompalanan yeni güç beni bir orospuya çeviriyor. Ondan sonraki saatlerim ve bir ihtimal günlerim bu şeytana ahenk sağlayarak geçiyor.
Ateşli Numaralar020
Ara
Kocam Ateşli Numaralar020
olmasaydı kendimi bu kadar tanıyamazdım, yaşayamazdım. Her şeyi bana o öğretti. Tüm gizlerim onun yardımıyla vücudumda ve beynimde açıkça ortaya çıktı. Daha önceleri yapmadığım şeyleri yaptım, yaşamadığım şeyleri yaşadım, almadığım zevkleri aldım.
Kocamla tanıştığım ilk günlerde giyindiğim daracık pantolon ve taytları beğenmekle birlikte, bana kısa Ateşli Numaralar020
etekler giyinmemin daha güzel olacağını söyledi. Fiziğimin fazlaca güzel olduğunu, uzun, düzgün bacaklarımı giymeyi sevdiğim pantolonlarla kapatmamam icap ettiğini söyledi uzun uzun…
Ateşli Numaralar020
Ucuz
Aslında çıplaklığı seviyordum. Kendimi sergilemeyi ve çaktırmadan röntgenlenmeyi, karşımdaki erkeğin tahrik oluşunu hissetmeyi Ateşli Numaralar020
ve görmeyi seviyordum. Erkeklik organını takip etmek, dokunmak, öpüp yalamak, bir adama yaklaşırken ilk adımımdır. Uzun uzun Ateşli Numaralar020
yalayıp emmeyi oldukca seviyorum. Erkeğimin spermlerini yutmayı da… Yüzüme ve göğüslerime sperm fışkırtılması beni fazlaca tahrik eder.
Ateşli Numaralar020
Hemen Ara
Bacaklarım uzun, kalçalarım dik, belim ince ve kasıklarımla birlikte en seksi bölgemdir. Kadınlığım uzun sure epilasyon yaptırmamdan ötürü kılsız ve yumuşacıktır. Dış dudaklarım kısa olduğundan amımın görüntüsünü oldukça güzel duyu buluyorum. Pornolardaki ufacık kızların lahana benzer biçimde görüntüsü yoktur amımda… Dışa fışkırmadığı için her türlü Ateşli Numaralar020
tayt veya dar pantolonu giydiğimde erkeklerin ilk bakışı kasıklarımla beraber aşk üçgenime sabitleniyordu.
Sikici adam bakışları amımdan sonra dik ve orta irilikte 85 numara göğüslerime odaklanıyordu. Göğüslerim dimdiktir. Uçları sürekli diktir. Kocamın evlendikten sonrasında bana ilk yapmış olduğu diktatörlük, sutyene Ateşli Numaralar020
veda etmemdir. Artık gömlek yada tişört altında memelerim hürdü. Her türlü elbisenin altında da istisnasız böyleydi.
kocam benimle söyleşi ettiğinde sanki içimi biliyor benzer biçimde sırasıyla önerilmiş olduğu şeyler Ateşli Numaralar020
aslına bakarsan benim hayalimde bile yapmaktan coşku duyup yaşamaya cesaret edemediğim şeylerdi. Geceleri yalnızken mastürbasyon yaparken düşlediğim şeyler, kocamla beraber bedenimde uyguladığım ve ruhumda yaşadığım şeylere dönüşüyorlardı.
Kumaş etek ve ceket takımları, döpyesler, bana iş Ateşli Numaralar020
kadını havası veren fakat mini etekli elbiseler aldık. İşyerimde etek boyu kalça yuvarlağımın hemen altında sona eren dar kumaş eteklerimle, dibine giyindiğim yüksek topuklu ayakkabılar beni mükemmel gösteriyordu. Çalışanlarım ile müşterilerimin bakışlarından belliydi. Biliyordum ki, ellerini eteğimin altına atmak, külodumu, kalçalarımı, amcığımı okşamak, sikmek için can atıyorlardı hepsi de…
Öncesinde de seksi giyiniyordum ama şimdi kendimi daha aleni teşhir ediyordum ve akşamı iple çekiyordum. Çünkü vücudumu gözleriyle yiyen bakışlar altında o kadar azıyordum ki o gece kocamla çok heyecanlı, şiddetli sevişiyordum. Onunla sevişirken gündüz beni izleyen erkekleri anlatıyordum. Bağıra bağıra boşalıyorduk.
Ve kocam çıtayı yükseltti. Teşhirciliğin bir sanat olduğundan bahsetti. Ortama ve kişiye bağlı teşhir biçimleri bulunduğunu, mühim olanınsa bunun ölçüsünü şaşırmamak gerektiğini anlattı. Bir arkadaşımın kocasından işyerimde çalışanıma, gece barda karşımdaki yabancı adamdan, dans pistindeki gence, arabadaki şoföre, iş adamlarına vs… Hepsinde bir doz ve ahenk farkı vardı.
Dozunu kaçırmadan bu oranı iyi ayarlarsam, sergilediğim teşhir veya karşı taraf için frikik oldukça heyecanlı hale geliyordu. Uzaktan, kendime dokundurtmadan ortamla sevişmenin en etken yoluydu. En yakın arkadaşlarımın kasıklarımı süzmelerinden aldığım hazla, geceleri o anı düşleyip fazlaca mastürbasyon yapmıştım.
O günden sonra bilgili teşhir dönemi başladı. Doğallığında frikik veriyordum. İşyerimde yanımda çalışan personel bir sure sonrasında kısa kumaş eteklerimle koltuğa oturduğumda mecbur görünen küloduma alıştılar. Göğüs uçlarıma da… Ceketimi ofisimde çıkarmış olduğum için yakası her vakit bir düğme fazla aleni gömleğimden, konuşurken masaya eğildiğimde uçları görülen memelerimin karşı tarafta avuçlama duygusu yaratıyormuş. Kocam öyleki diyor…
Yüksek topuklu lacivert ayakkabılarımla işyerimde birisinin masasına yürüdüğümde her adamın ve hatta kadının gözlerinin bacaklarımı ve kalçalarımı izlemekte bulunduğunu görüyordum. Etek hizası kalçalarımın aşağı inen tepelerinin bittiği yerde sonlanmış oluyordu ve masaya eğildiğimde külodum görünüyordu. Gömleğimin arasından da görkemli göğüslerim…
Teşhir mevzusunda çok rahattım alışmıştım. 11 personelim var sekiz tanesi erkek. Hepsi de genç. İşim gereği personel alırken yakışıklılığa veya güzelliğe ehemmiyet vermek zorundayım. Bir güzellik salonu sahibiyim.
Anlattığım şeklinde, kocamın sayesinde en yakın çevremden, günlük karşılaştıklarıma kadar bütün adamların bana olan seviyelerinde bir dalgalanma yaşadım. Artık can atılan ve bunun bir halde hissettirildiği seksi bir kadın olmuştum. Farkında değilmiş şeklinde davranıp kocamla yahut onsuz verdiğim frikikler sayesinde fazlaca farklı hazlar yaşıyordum. Cinsellikte kocamla deli bir aşk yaşıyorduk. Her başbaşa kaldığımızda, yatağa her girdiğimizde ona başka adamların beni bakışlarıyla iyi mi siktiğini, o adamlara amcığımı göğüslerimi iyi mi teşhir ettiğimi anlatıyordum.
Kocam bazı zamanlar onların beni gerçekte de sikmelerini istediğini fısıldıyordu. Ona eşlik etmeye başladım. O gün beni dikizleyen erkeklerden beğendiğimi söylediğim erkekle hayal ettiğimiz seksi söylemeye başladık sevişmelerimizde…
Gün geçtikçe bu konuşmalarla o denli rahatlamıştım ki adamların karşısında, bilhassa alkol aldığım gecelerde, adeta bir aşk tanrıçası oluyordum. Frikik verirken tanımadığım bir erkekle gözlerimle yiyişiyordum. Oysa ki yakın zamana kadar erkeklerin gözlerine uzun sure bakamazdım.
Alkol aldığımda bazen daha da ileri gidiyor, külotumu çıkarıveriyordum. Kısacık eteğimin altından bacaklarımı aralıyor, külotsuz amımı seksi bir şekilde açıp sergiliyordum. Karşımdaki adamı hovarda bakışlar, anlamlar yüklediğim gözlerimle boşaltıyordum. Bunu kocamla yan yanayken yapıyordum.
Bir gece kocamın yakın bir arkadaşı gözleriyle bir verdiğim frikiği, bir kocamı test edip sonra bakışlarıma cevap vermekten şaşı olacaktı. Kocam hisseder diye fazlaca ürkmüştü. Kocam ise karısının yanı başında başka erkeklere düpedüz amını gösterdiğini ayrım etmemiş gibi yaparak gizlice boynuzlanmanın hazzını yaşıyordu. Böyle anlarında genelde eli pantolonunun cebinde, sikini avuçlamış olurdu.
Akşamları bir kokteyl, yiyecek dönüşü, konuklarımızla eve kahve içmeye gelmek tekrar ikimizin en sevilmiş olduğu andır. Dışarı çıkmamız nedeniyle giydiğim fazlaca kısa ve transparan elbiseler, beyaz yahut siyah ince saydam taytlardan belli olan amım ya da külodumla kalçalarımı sergilediğimde kocam artık kopardı. Salonda koltuk ve kanepede bir arada oturup kahvelerimizi içerken, külodum yahut amım, kalçalarımın koltuğa gömülmesi sebebiyle iyi mi oturursam oturayım ortaya çıkardı. Yabancı gözler şaşkınlıkla orama kilitlenirdi istemsizce ve ben bu durumu oldukça sever, kendimi olabildiğince sergilerdim.
Araba sürerken ya da yan koltukta otururken frikik vermeyi de oldukça severdim. Kocamın çok yakın arkadaşlarına özel frikikler verirdim araca binerken veya inerken… Kocam bir gece sevişme sonrası sohbet ederken erkek veya kadın fark etmeden onlara sık ve uzun dokunduğumu, buna mani olamadığımı anlattı.
Biraz düşününce bu yanımı hatırladım. Erkeklere ve hanımlara dokunmayı istiyordum sarhoşluğumun ilerleyen zamanlarında… Erkeklerin siklerini avucuma almayı ve diz çöküp emmeyi istiyordum. Kadınların kalçalarını ve göğüslerini okşamayı, onların benimle öpüşmelerini istiyordum.
Çıplaktık yatakta, sevişme sonrasının tatlı rehaveti, kocamın anlayışı, kolaylaştırmasıyla, hep içimde gizlediğim bu duygularımı itiraf ettim. Biseksüeldim. Kocamın da gizledikleri vardı. Kendi duygularını bana tamamıyla itiraf etti. Benim başka erkeklerle, onunla yahut onsuz, tek ya da toplu sex yapmamı düşlediğini, sadece olduğunda beni başkalarıyla cinsellik yaparken hayal ettiğini ve masturbasyon yaptığını, ara sıra günde 6-7 kere bunu tekrarladığını ve boşaldığını söyledi.
Ben de kocam yokken, onun katılımıyla veya onsuz kendimi teşhir edip etkilediğim erkeklere dokunmayı hayal edip masturbasyon yapıyordum. Onları ağzıma alıp emiyor ve sarsıla sarsıla boşaltırken spermlerini yutuyordum. Duvarın bir yanında kocam evdeki konuklarla söyleşi ederken duvarın öteki tarafında yabancı erkeklerle sevişiyordum.
Tüm gece boyunca tahrik ettiğim erkek mutfağa çıkmamı fırsat bilip beni duvara yaslıyordu. Külodumu, amcığımı avuçlayıp okşuyor, sonra hırsla külodumu yırtıp koca yarağını zorla içime sokuyordu.Sikin başı sert bir şekilde içimde aşama kaydediyor, rahmimin derinlerinde kayboluyordu.
O adam beni koca sikiyle becerirken, yatakta parmaklarım amcığımda, kendi başıma çırpına çırpına boşalırdım. Sonra da kocamı aldattığım için, başka erkeklere karşı hissettiklerim sebebiyle pişmanlık duyardım. Ama kocam bu konuşmasıyla bütün pişmanlık duygularımı yok etti. İnsanın oldukça eşli bir varlık olduğunu, aşkın çokeşliliği yok etmediğini, tam bilakis güzelleştirdiğini, bilhassa aşk yaşanırken oldukça eşliliğin daha lüzumlu olduğunu anlattı bana.
Birbirini tanıma aşamasını geçmiş çiftler, bizim yaptığımız gibi gizli duygularını yaşamaya başlarlardı. Sonrasında yüksele yüksele başkalarını sex dünyalarına katma aşamasına gelirlerdi. Biz de şimdi o aşamaya gelmiştik.
Biraz tereddütlüydüm. Tedirgindim daha yani… İleriyi göremiyordum fakat bütün bu konuşmalar, benim olmasını istediğim konuşmalardı.Yaşamak istediğim şeyleri kocamdan gizlemeden yaşamalıydım. Adam bir sanatçıydı ve beni cinsellikte ağır ağır yukarı taşıyordu.Çok mutluydum.
Bir gece yakın arkadaşlarımızla dışarı çıktık. Üzerimde fazlaca kısa bir çiçekli kumaştan, askılı önü düğmeli harika bir dekolte giysi giymiştim. Kocamın yakın arkadaşının kuzeni olan, iri yapılı, atletik vücutlu ve giydirilmiş olduğu pantolondan iri olduğu belli olan sikiyle Akın yanıma oturmuştu. Bir ara bacaklarının bacaklarıma fazlasıyla yaslandığını ayrım ettim. Belimin çevresinde ve amımın içinde hafif bir dalgalanma oldu.
Bar fazlasıyla karanlık kalabalık ve gürültülüydü. Masadaki sekiz şahıs mecburen yanındakiyle söyleşi ediyordu.Ben de yüksek basar tabureyi yana çevirip Akın’la sohbete başladım.Yüzümü ve vücudumu ona dönüktü tamamen… Bacaklarından birini iki bacağımın arasına yerleştirdi. Mecburen, amıma temas etmemesi için bacaklarımı birazcık araladım. Kırmızı minicik tül külodumdan amım ortadaydı. Karanlıkta loş fer sebebiyle tam görülmeyen külodum ve aşk üçgenime dizini dokundurdu.
Ayağa kalkıp uzun oturaktan indik. Aşırı kalabalık sebebiyle dans eder şeklinde yapışarak konuşmaya çalıştık ve müziğin yükselen ritmiyle birlikte, birbirine yapışmış vücutlarımıza dansı soktuk. Hafif salınarak dans ederken kabarmış sik amcığıma yaslanmıştı. Akın’ın elleri belimi hafif tutmuştu. Sonra bir eli aşağı inip kalçamı okşadı ve kavradı.
Gözlerimi kapamış, ona sarılmıştım. Parmakları amımı okşasa diye düşündüğüm anda parmakları külodumun üzerinden amcığımı kavradı. Öyle güzel sıkıp okşadı ki zevkten istemsizce boynunu dişledim. Karanlığın içerisinden külodumun ağını aralayıp am deliğimin deliğini gören ve içeri giren parmağıyla beni zaptetmişti. Yanıyordum. Sulanmıştım. Titriyordum.
Çektim kendimi… Ona bakmadan arkamı döndüm, uzaklaşıp kocamın olduğu tarafa yöneldim. Arkamdan geldi ve yarı yolda belime arkamdan sarıldı. Boynumu öptü. Bıraktı. Dönüp yarağını elime almayı istedim çılgın gibi… Ama yapamadım. Kocamın yanına gittim. Kocam farkındaydı her şeyin, kulağıma eğilip,
“Rahat ol aşkım. İçinden geleni yap. Kendini, içindeki hanımı, arzularını serbest bırak, kısıtlama…” dedi.
Onu minnetle dudaklarından öptüm ve yeniden geriye yürüdüm. Gözlerinin içerisine baka baka, kalabalığın içinde hareketsiz beni bekleyen Akın’a yaklaştım. Elinden tuttum, el ele kalabalığın içerisine karıştık. Yükselen müziğin ritminde dans pistinde bütün bedenler birbirine değiyordu. Yürürken öteki elimle kadınların göbeğini veya kalçalarını kazara olmuş benzer biçimde okşuyor, sürtünerek geçerken erkeklerin siklerine dokunuyordum pantolonlarından… Kimsenin umurunda değildi. Dans en büyük cinsi ayindir. Kalabalıkta ve karanlıkta tamamen kaybolduğumuz bir yerde durdum, döne döne dans etmek istedim. Fakatk Akın durmadı,
“Gel benimle…” deyip elimden tuttu ve devam etti. Bardan çıktık, yana dönüp binanın aslolan giriş kapısından içeri girdik. Sonra da bir kapıyı anahtarla açıp içeri soktu beni. Sonradan anlattığında öğrendim. Barın sahibi arkadaşıymış ve beni sikeceğini söyleyip anahtarı kapının üstüne koydurmuş. Barın sahibi olan ve benim de uzaktan tanıdığım Murat’ın bilgisiyle sikiliyordum.
Büroya girince dışarıdan gelen ışıkla aydınlanan kanepe ve koltukları seçti gözlerim.Saçlarımdan tuttu ve ağzımı yalamaya başladı.Yumuşak ve yaygın diliyle bastıra bastıra yüzümün her yerini yalıyordu.Bir yandan usul usul hırlıyordu.
Sonra beni diz çöktürdü ve sikini yüzüme dayayarak dimdik durdu.Anladım ve düğmelerini çözüp pantolonunu aşağı indirdim, çıkardım. Sonra önünde oluşmuş kabarıklığıyla güzel görünen slibini indirdim.
Şişmiş fakat daha tam kalkmamış dev gibi bir sik vardı karşımda… Hayatımda bu şekilde alet görmemiştim. Parmaklarıyla ağzımı açıp yalattı parmak uçlarını ve sonra sikin başını ağzıma bastırarak yerleştirdi. Ağzım ikiye ayrılmış, bir yılan şeklinde Akın’ın yarağını somuruyordum. Ağzımda büyüyen sik kendine yol bularak gırtlağımı zorlamaya başladı.
Hoyrat davranmayı seviyordu. Sik kemik şeklinde sertleşmişti. Eğilip yere diz çökerek beni kucakladı. Kanepeye yatırıp bacaklarımı sonuna kadar açtı. Koca sikinin başını ıslanmış amıma yerleştirdi. Sonra da bütün bedenini vücuduma bastırdı. İçim yırtıldı adeta ve siki bir anda rahmimin duvarına dayandı.
Bacaklarım kalçalarımı kavrayan ellerinin ardından kollarının bastırmasıyla sonuna kadar açılmıştı ve kol kalınlığına yakın olan sik içimi de açmıştı. Durmadı ki acımı yaşayayım… Pompalamaya başladı ve asla hız kesmeden hatta muayyen aşamalarda ritmi yükselterek bir saat aralıksız pompaladı beni. Keskin bir acıyla başlayıp uzun acıların içinden çıkan zevk ve kasılmalar eşliğinde ara vermeksizin iki kez boşaldım. İkinci boşalmamda boynuna sarılıp omzunu dişlerken zevkten ağladım. Uzun süre öpüştük aralıksız…
En azca bir saat devam eden yırtıcı sevişmemiz bitince uzun uzun öpüştük. Sonra istemeye istemeye giyindim ve aşağı indim. Kocam beni görür görmez sarılıp öptü ve Akın’la güzel güzel sohbet etti. Birbuçuk saatten fazla ikimiz beraber yok olmuştuk ve masadaki diğer arkadaşlar bunun bilincindeydiler. Benimle Akın içinde bir sikişme yaşandığını bildiklerini hissettirerek manalı manalı bakıyorlardı üçümüze… Aldırmadık.
Gece eve gelince kapının girişinde beni yere yatıran kocam uzun uzun amcığımı yaladı. İçimde kalan spermleri yalamanın oldukca coşku verici bulunduğunu anlatıyordu amcığımı yalarken… Sonra götten sikti beni ilk defa… Canımı yaka yaka sikti beni, ağlata ağlata… Sanki onu boynuzladığım için beni cezalandırıyordu.
Olduğu şeklinde anlattım her şeyi… Hiçbir şey saklamadan… En küçük ayrıntısına kadar… Ve kocam ballandıra ballandıra, tekrar yaşarcasına anlattıklarımı dinlerken karşılıklı mastürbasyon yaptık beraber.
O günden sonrasında Akın’la bir kaç sevişmemiz oldu. Sadece onunla değil, başkalarıyla da… Ama kimseye bağlanmadan… Epey bir erkekle özenli kurulan cinsellik ilişkileri yaşadım. Kocamla birlikte yahut onsuz… Bir zaman sonra birbirimize her ayrıntıyı sormamaya başladık. İhtiyaç duymuyorduk.
Doğal bir kadındım. Çıplaklık bana yakışıyordu. Denizde veya herhangi bir yerde suya girerken hiç bikini üstü takmıyordum. Altımda minicik brezilya tarzı bikini altı olurdu. Dik göğüslerimi çekinmeden sergilerdim. İkinci bedensel ilişkim, Akın’la yaşadıklarımdan bir hafta sonrasında, hafta sonu tatili için gittiğimiz Çeşme’de oldu. Oldukça atletik yapılı dövmeli, esmer ve yanmış adeta zenci teninde İspanyol bir genç odamda bana tecavüz etti…
Havuz başlangıcında karşılaştım onunla… Kocamla sevişip oynaştığımız havuzdan yeni çıkmış, yan yana şezlongta uzanıyorduk. Suyun arasında yapmadığını bırakmamıştı bana… Minik bikini altından başka bir şeyin örtmediği bedenim çıldırtmıştı kocamı… Şezlongta bitkinlik atıyor, dinleniyorduk.
İspanyol genç adam da o vakit dikkatimi çekti. Yan tarafımızdaydı. Bakışlarını benim üstsüz, kaygan bedenimden ayırmadan, dik dik, sikecek gibi bakıyordu. Güneş gözlüklerimin peşinden ben de onu süzdüm. Öyle hoşuma gitti ki… Eridiğimi hissettim adeta… Islandım. Dudaklarımı yalayarak kocama seslendim arzuyla,
“Aşkım…” dediğim anda uzanıp elimi sıktı,
“Farkındayım karıcım.” dedi anlayışlı kocam… “Gerçekten harika oğlan, tam senin beğendiğin benzer biçimde… Hadi devam et, ne istersen yap onunla, ben buradayım. Bitince haber ver bana, merakla temenni ediyorum.”
Güneş gözlüklerimi indirip gülümseyerek oğlanın bakışlarına yanıt verdim. Gözlerimiz buluştu. Dudaklarımı yalayıp elimle uçları sertleşmiş, güneş yağıyla parlayan memelerimi şöyle bir okşadım ona baka baka… Ayağa kalkıp onun önünde durdum, altımdaki küçücük bikini altını çekiştirip am dudaklarımın iyi mi şiştiğini, onu nasıl istediğimi gösterdim ona… Bir kocama baktı, bir de ona gösterdiğim şeye…
Dönüp yürümeye başlarken onun da kalkıp arkamdan geldiğini gördüm gözümün ucuyla… Kalçalarımı kıvıra kıvıra yürüyordum yüksek topuklu terliklerimin üstünde… Dil bilmediğimden konuşacak bir şeyimiz yoktu, konuşmadık biz de… Aramızdaki elektrik, sex isteği, arzuyla yanan bedenlerimiz tek ortaklaşa noktamızdı. Asansöre beraber bindik. Daracık asansörde göz göze, konuşmadan, birbirimizin nefesini alarak kata çıkmasını bekledik. Öylesine sabırsızdım ki… Hemen oracıkta kucağına atlamamak için kendimi zor tutuyordum.
Odamı açana kadar bekledi. Açtım ve kapıyı kapatmadan içeri yürüdüm. İçeri girdi, kapı kapanmış oldu. Yatağa yaklaştım, arkamdan sarıldı. Boynumu, omuzlarımı öptü. Hızlı nefesi yakıyordu adeta… Ben de heyecandan yeni gelin gibi titriyordum. Yatağa domalttı beni… Mayosunun altından çıkardığı kemik benzer biçimde cihazının şiddetini kalçalarımda duydum. Hızla bikinimi sıyırdı. Aletini kalçalarımın arasından amıma dayayıp beni ayağa kaldırdı. İlk kere daha iyi anlıyordum, boyu ve bedeni kocamdan oldukca iriydi. Kucakladığında kendimi kuş gibi hafif hissettim.
Ayağa kaldırdığı bedenime arkadan dayadığı cihazı am deliğime sertçe girdi ve beni duvara yapıştırdı. Amımdan yukarda kalan siki beni adeta kazığa geçirmiş, sanki şişe takmıştı. Sıcak havada, klimanın ateşimizi söndürmekte kifayetsiz kalmış olduğu otel odasında, ter içinde sırılsıklam vaziyette iki saatten fazla sikildim.
Evire çevire, bütün deliklerimden becerdi beni… Arka arkaya durmaksızın orgazm oldum o bana sert bir biçimde tecavüz ederken… İspanyolca bilmiyordum ama “fuck me” demesini biliyordum kocamın izlettiği pornolardan… Çıldırmış benzer biçimde çırpındım, bağırdım, fuck me diye diye inledim. Sonunda aygır beni sikmeye doydu. Yerde duran mayosunu alıp giydi, yüzüme şöyleki bir baktı ve gitti.
Tüm yüzüm spermle sıvanmış şekilde, ellerim kollarım tutmaz, kukla benzer biçimde yatağa atılmış vaziyette kocama telefon edip bekledim. Biraz sonrasında yanımdaydı ve kollarının içinde yatarken ona uğradığım tecavüzü anlattım. Ben İspanyol gencinin beni nasıl haşin bir biçimde siktiğini, perişan ettiğini anlatırken kocam da bacaklarımın arasına girmiş, tatlı tatlı düdüklüyordu beni… İspanyolun spermleriyle kayganlaşan amcığımda gidip geliyordu usul usul, yüzümdeki spermleri yalayarak temizliyordu…
Hafta sonu diye geldiğimiz tatilimizi uzattık. Onbeş günlük tatil boyunca İspanyol tarafından aralıksız tecavüze uğradım. Amım ve götüm dağılmıştı. İki kere de yanında getirdiği dört dinlence arkadaşıyla sikiştim. Zıpkın benzer biçimde dört gencecik delikanlı tüm deliklerimi sikerken kocam da yanımızdaydı.